| Onları durdurabilmenin tek yolu... kafalarından vurmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لقتلهم هي هي إطلاق الرصاص على رؤوسهم |
| İnsanları vurmak gibi saçmalıklar yapmadan öfkemi dağıtma şansı bu. | Open Subtitles | فرصة للتنفيس عن نفسي قبل أن افعل امور جنونية مثل إطلاق الرصاص على الناس |
| Hobim var, o da insanları vurmak. | Open Subtitles | لديّ هواية وهي إطلاق الرصاص على الناس. |
| Sana Kanada'ya taşınmakla kendini ayağından vurmak seçeneklerini veriyorum ve seni kurşunu mu seçtin? | Open Subtitles | منحتُكَ خياراً ما بين الانتقال إلى (كندا) أو إطلاق الرصاص على قدمكَ واخترتَ الرصاص؟ |