| Biz daha menzile girmeden bize ateş edebiliyorlardı. | Open Subtitles | كان يمكهم إطلاق النار علينا قبل حتى أن نـدخـل فـى مـدى الأشتبـاك مـعـهم |
| bize ateş edilirken sizler pala ve güzel ayakkabı peşinde koşturuyordunuz. | Open Subtitles | إذن أنت كنت مشغولا بالحصول على المناجل و الحذاء بينما نحن كان يتم إطلاق النار علينا |
| Aslında buradayız, çünkü bir pilot bize ateş etmeyi reddetti. | Open Subtitles | ليسوا كذلك بالواقع نحن هنا لأن طيًًار رفض إطلاق النار علينا .. |
| Hoş bir iş olmadığının farkındayım ama Cylonlar ateş açmaya karar verirse, ekstra cephaneye ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | أعلم أن ذلك ليس عملاً مُريحا ولكننا سنحتاج إلى الطاقة الإضافية فى حالة أن قرر السيلونز إطلاق النار علينا |
| Böyle olunca bize ateş açtılar. İki meslektaşım oracıkta öldü. | Open Subtitles | تم إطلاق النار علينا وإثنان من زملائي ماتوا |
| Kendi adamlarımız bize ateş açıyor. | Open Subtitles | يتم إطلاق النار علينا بواسطة جماعتنا. |
| Ylli, yere yat! bize ateş ediyorlar! | Open Subtitles | يللي ننكب، وأنهم كنت إطلاق النار علينا! |
| - bize ateş etmeyi deniyordu. - Evet, öyle. | Open Subtitles | -كان يحاول إطلاق النار علينا |
| Evet, ben Weston. bize ateş ettiler. | Open Subtitles | أجل، أنا (ويستن) يتمّ إطلاق النار علينا |
| - bize ateş etmemeliydin. | Open Subtitles | -لم يكن عليك إطلاق النار علينا يا رجل . |
| bize ateş edildi! | Open Subtitles | تمّ إطلاق النار علينا! |
| Bu yüzden sana her yaklaştığımız Ateş etmeyi kesiyorlar | Open Subtitles | لهذا السبب أوقفوا إطلاق النار علينا كلّما أصبحنا قريبين منها. |
| Sonra ateş açmaya başladık. | Open Subtitles | ثم بدأوا إطلاق النار علينا |