| Ailem Çince anlamadığı için ailemin tutuklanacağını sanmıştım. | TED | وبما أن عائلتي لا تفهم الصينية إعتقدت بأنه سيتم القبض على عائلتي |
| Dünyanın en tatlı adamı olduğunu sanmıştım ama evlendikten sonra değişti. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه ألطف رجل في العالم... . لكن بعد أن تزوّجنا... |
| İlerde geçer diye düşündüm ve iyi olduğum zamanda da sizi görmek çok zor. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيذهب بعيداً وكنت أجد صعوبة فى رؤيتك |
| Ailesi gelene kadar onun için en iyi yer olur diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه أفضل مكان له حتى يأتي أحد أفراد عائلته |
| Evde internet olursa iyi olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيكون رائع إذا كان عندنا إنترنت |
| - Beyin sarsıntısı sandım. - Senin durumunda öyle olmalı. | Open Subtitles | ـ إعتقدت بأنه ضرر بالرأس ـ من المحتمل في حالتك |
| Ben yanlızca bir ay olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فى البداية إعتقدت بأنه كان شهراً واحداً . لكنى كنت خاطئة |
| Bir an için,hepsinin bir rüya olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | منذو لحظة، إعتقدت بأنه كل ما يوجود حلم |
| Göğüslerimin şeklini kalıcı olarak değiştereceğini sanmıştım. | Open Subtitles | ..إعتقدت بأنه سيغير هيئة أثدائي بشكل دائم |
| Bu işte bir kere olsun güzel bir şeyler olabileceğini sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت بأننا سنعثر عليها. إعتقدت بأنه سيكون هناك أخبار جيدة لمرة في هذا العمل. |
| Önce o gelir sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيكون أول واحد هنا |
| Önceleri bahçıvanın çocuğudur diye düşündüm. | Open Subtitles | في باديء الأمر إعتقدت بأنه طفل من أطفالِ البستاني |
| Hazır olduğu zaman kendi karar verir diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيقوم بفعل ذلك عندما يكون مستعداً |
| Ve ya herkes ölürse yaptığımız her şeyin bir anlamı olur mu diye düşündüm. | Open Subtitles | و إعتقدت بأنه إن لم ينجو أحد من هذا, فما الذي سيجعل كل هذا ذو أهمية؟ |
| Uçakta bulamazlar diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيمر بدون أن يُكتشف في الطائرة |
| Tuvaletinin yanında dursa daha kolay olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه ستكون أسهل إن كانوا بالقرب من مرحاضك. |
| Sıradan psişik araştırma testlerini yaparlar diye düşünmüştüm. Kartlar, üzerinde numaralar olan cihazlar gibi ama onları kullanmadılar. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سوف يشحن طاقة الخبراء لتكملة عملهم مثل البطاقات وإجهزة التسجيل لكنهم لم يفعلوا ذلك |
| Oyun oynuyor sandım ama oynamıyordu. | Open Subtitles | سقط فحسب هكذا. إعتقدت بأنه يلعب ولكنه ليس كذلك. |
| Beni iğneyle bayıltıp kulağıma etiket takacak sandım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه سيطلق علي النار ببندقية |
| Ben yalnızca bir ay olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فى البداية إعتقدت بأنه كان شهراً واحداً . لكنى كنت خاطئة |
| Onun muhteşem bir umut ışığı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه كان أملاً أبيضاً عظيماً |
| Onun temiz olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه كان نظيف. |
| O bunu size bildirirken yanında bulunduğum için bu durumu size açıklamamın en doğrusu olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لكن بينما كنت معها عندما جاءت للإبلاغ عن ذلك إعتقدت بأنه ليس أكثر من أن أقوم بواجبي وأتي إلي هنا للتوضيح |