| Polis ifadesini almak için geldi, ama onlarla konuşmadı. | Open Subtitles | أتت الشرطة من أجل أخذ إفادتها لكنها رفضت التحدّث إليهم |
| İfadesini alıp eve yolladık. | Open Subtitles | أجل. أخذنا إفادتها وأرسلناها إلى المنزل. |
| Kadının ifadesini değiştirmesine izin vermemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن لا أسمح لك لتجعل تلك المرأة تغير إفادتها. |
| Uyandığı an ifadesini almamız gerekiyor. Adamı görmüş. | Open Subtitles | يجب علينا أن نحصل على إفادتها بمجرد ان تستيقظ |
| Onun ve annesinin ifadesi tamamen uydurmadır ve yanıltıcıdır. | Open Subtitles | إفادتها و إفادت أمها مصطنعة بالكامل و مضللة |
| - Bu sabah ifadesini aldığını söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني بأنّكِ قمتِ بأخذ إفادتها هذا الصباح .. |
| - Bu sabah ifadesini aldığını söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني بأنّكِ قمتِ بأخذ إفادتها هذا الصباح .. |
| Bilirsin, çıktığım kızın benim kapattığım bir dosyadaki ifadesini geri çekeceğine dair bir uyarıda bulunması, bunun benim işimi nasıl etkileyeceğini anlaması hoş olurdu. | Open Subtitles | أتعلمين بمجرد الإنتباه بأن الفتاة التي أواعدها ستغير إفادتها بالقضيه التي أنا أغلقتها |
| Yani onun ifadesini yok sayıyorsunuz. | Open Subtitles | إذن فأنت تجاهلت إفادتها من الأساس؟ |
| Onun ifadesini alın. Bir saat içinde onu masamda istiyorum. | Open Subtitles | خذ إفادتها , أريدها على مكتبي خلال ساعة |
| Bize, başka bir kurban olduğunu ve ona, diğer kurbanın ifadesini gösterdiğinizi anlattı. | Open Subtitles | قالت لنا بأنّه كان هناك ضحيّة أخرى، وأنت فقط أريتها إفادتها --كيف |
| Onun daha ifadesini almadınız, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم.. أه.. لم تأخذ إفادتها بعد.. |
| Evet. O gece ifadesini almıştık. | Open Subtitles | أجل، لقد أخذنا إفادتها في تلك الليلة. |
| Siz sordunuz o da cevapladı. İki kez ifadesini verdi. | Open Subtitles | سألت وأجابت لقد قدمت إفادتها مرتين |
| Yerel polis şu anda ifadesini alıyor. | Open Subtitles | تاخذ الشرطة المحلية إفادتها الآن |
| Ama Mariah'dan para aldığını kabul etti ifadesini değiştirdi ve şimdi de ölü. | Open Subtitles | لكنها اعترفت بأخذها مالاً من"مارايا", فغيرت إفادتها, وهي الآن ميتة. |
| Lütfen ifadesini alıp gönderir misiniz? | Open Subtitles | هلا تأخذان إفادتها رجاءً وتدعانها ترحل؟ |
| İfadesini al ve üstünü ara. | Open Subtitles | خذ إفادتها ، وفتشها |
| - Nina ifadesini aldı. | Open Subtitles | -لقد أخذت (نينا) إفادتها . -مرحباً يا (مايك ). |
| İfadesini aldım. | Open Subtitles | كنت اخذ إفادتها |
| Kizin ifadesi 12 sayfa. | Open Subtitles | كانت إفادتها مكتوبة في 12 صفحة. |