| Seni izlemek için bizden dört kişiyi yolladılar. Nightshade'de ayrıldık. | Open Subtitles | لقد أرسلوا أربعة منّا، و إفترقنا عند طريق ظلّ الليل. |
| Polis geldi, onu kütüphaneye götürdük. Açık dolabı unuttuk, ayrıldık. | Open Subtitles | حضرالشرطيووضعناهبالمكتبة، و نسينا الدولاب المفتوح و إفترقنا من جديد |
| - Amy ve ben altı ay kadar önce ayrıldık. - Üzüldüm. | Open Subtitles | ـ أنا و إيمى إفترقنا منذ ستة أشهر ـ أنا آسف |
| Lâkin bundan sonra, bir dakika ayrı olduğumuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك لا أعتقد أنّنا إفترقنا لمدة دقيقة |
| Seni güvenli bir yere götürmeye çalışacağım. Ayrılırsak eğer onlara bana her şeyi anlattığını söyleme. | Open Subtitles | سأحاول إيصالك لمكان آمن إذا ما إفترقنا ، لا تخبريهم بأنكِ أخبرتني شيئاً |
| Biz ayrılsak da birbirimiz için yaratıldık. | Open Subtitles | "إفترقنا رغم أننا خُلقنا لبعضنا" |
| Ayrıldığımız sırada içimden bir ses bir şekilde yollarımızın kesişeceğini söylüyordu. | Open Subtitles | كان لدي إحساس عندما إفترقنا بطريقة ما وبيوم ما سبلنا ستلتقي مجددا |
| Ama benim doğum günüm değil ve ayrıldığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | حسنا. إنه ليس عيد ميلادى و قد ظننت أننا قد إفترقنا |
| Bilmiyorum, Birkaç gün önce ayrıldık, o zamandan beri ilk defa görüyorum. | Open Subtitles | ما الذي كان يفعله شريكك هنا؟ لا أعرف. لقد إفترقنا منذ بضعة أيام |
| Bilmem ki, üç saat önce ayrıldık. | Open Subtitles | أوه ، لا أعلم ، لقد إفترقنا منذ ثلاث ساعات |
| Seni izlememmiz için dördümüzü yolladılar. Nightshade'de ayrıldık. | Open Subtitles | لقد أرسلوا أربعة منّا، و إفترقنا عند طريق ظلّ الليل. |
| Kötü ayrıldık. Ona zalim davrandım. | Open Subtitles | إفترقنا بشكل سيء كنت قاسية عليها |
| Bilmiyorum. ayrıldık. | Open Subtitles | لا أعرف، لقد إفترقنا عند الرحيل. |
| Her yer sakindi. ayrıldık. | Open Subtitles | كان الوضع هادئا إفترقنا |
| Böylece ayrıldık. | Open Subtitles | و على هذا إفترقنا |
| ayrı olduğumuz zamanlardan hiç bahsetmiyorsun. | Open Subtitles | لم تحدثني عن السنة التى إفترقنا بها على الإطلاق |
| Her zaman bana güvendin. Hiç bir zaman ayrı kalmadık. | Open Subtitles | وثقت بي دائما لم يسبق أن إفترقنا أبداً |
| ayrı olduğumuz yıllarda çok şey oldu. | Open Subtitles | حدث الكثير في السنوات التي إفترقنا بها |
| Ayrılırsak daha fazla alanı tarayabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نستكشف المزيد إذا إفترقنا |
| Biribirimizden Ayrılırsak diye. | Open Subtitles | فقط لأخذ الحرص في حال إفترقنا |
| Biz ayrılsak da birbirimiz için yaratıldık. | Open Subtitles | "إفترقنا رغم أننا خُلقنا لبعضنا" |
| Biz ayrılsak da birbirimiz için yaratıldık. | Open Subtitles | "إفترقنا رغم أننا خُلقنا لبعضنا" |
| Hüzün Ayrıldığımız günden beri | Open Subtitles | تعيسا منذ اليوم الذي إفترقنا فيه |
| Sonsuza dek arkadaş olduktan sonra niye parçalara ayrıldığımızı anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا إفترقنا بعد أن كنا أصدقاء للأبد |