| FBI, CIA, ONI. Hepimiz aynı harf çorbasının içindeyiz işte. | Open Subtitles | "إف بى آى" , "سى آى اه" , "او ان آى" كلنا من نفس الأبجدية | 
| FBI'dan soruşturmasını istediler. Davayı alacağımıza emin olmak için torpil yaptırmalıyım. | Open Subtitles | لقد طلبوا من الـ " إف بى آى " التحقيق لقد بذلت جهودا كبيرة للحصول على القضية | 
| Ben Fox Mulder, bu da Dana Scully. FBI'danız. | Open Subtitles | " نحن " فوكس مولدر و دانا سكالى " من الـ " إف بى آى | 
| Ben FBI'dan Özel Ajan Mulder. | Open Subtitles | " أنا العميل الخاص " مولدر " من الـ " إف بى آى | 
| Etmedim. Yok yere bir rehinenin hayatını tehlikeye atmak, FBI kurallarına aykırıdır. | Open Subtitles | لا ، هذا ضد تعليمات الـ " إف بى آى " بألا نعرض حياة الرهينة لخطر غير ضرورى | 
| Bay Multrevich. Ben FBI'dan Jack Willis. | Open Subtitles | " سيد " مولترفيتش " أنا من الـ " إف بى آى " جاك ويليس " | 
| FBI sensin sen bul. | Open Subtitles | " أنت عميل الـ " إف بى آى أنت من عليه أن يكتشف | 
| Onu bir türlü tutuklayamamışlar, ...o yüzden FBI'ı çağırmışlar, bir dava açılmasını istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا قادرين على إغلاقه لذا إتجهوا للـ " إف بى آى " للحصول على إدعاء | 
| Olay bana bağlı değil, Vance. FBI da işin içinde. | Open Subtitles | أنت لا تتعامل معى الآن " فانس " أنت " تتعامل مع الـ " إف بى آى | 
| Ve FBI'dan öğrendiğim tek şey, ...bize inanmadığınız. | Open Subtitles | " و ماذا تعلمته من قتال الـ " إف بى آى أنتم لا تؤمنون بنا و نحن لا نؤمن بكم | 
| Bu olay FBI'ın yargı sistemine girdi gireli, cesedi inceleme yetkisi de size verildi. | Open Subtitles | منذ وقوع هذه القضية ضمن إختصاصات الـ " إف بى آى " ، فأنتم لديكم الحق فى فحص الجثة | 
| Ben Ajan Mulder, FBI'dan. Ajan Scully'e bu numaradan ulaşabileceğim söylendi. | Open Subtitles | أنا العميل " مولدر " من الـ " إف بى آى " لقد أخبرت أننى يمكن أن أبحث عن العميلة " سكالى " فى هذا الرقم | 
| Bu olayla FBI'nın neden ilgilendiğini sorabilir miyim ? | Open Subtitles | هل يمكننى أن أسأل ما الذى يجعل الـ " إف بى آى " مهتمة بهذه القضية ؟ | 
| Biz FBI'danız. Bir dakikanızı alabilir miyiz ? | Open Subtitles | " نحن من الـ " إف بى آى هل تسمح لنا بدقيقة من وقتك ؟ | 
| "FBI ile yaşadığı bir tutuklanma olayı vardır." | Open Subtitles | " و أوقف توقيفا خاطئا من قبل الـ " إف بى آى | 
| Mulder isminde bir FBI ajanı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | " لقد قال أنه عميل فى الـ " إف بى آى " إسمه " مولدر | 
| Etmedim. Yok yere bir rehinenin hayatını tehlikeye atmak, FBI kurallarına aykırıdır. | Open Subtitles | لا ، هذا ضد تعليمات الـ " إف بى آى " بألا نعرض حياة الرهينة لخطر غير ضرورى | 
| 10 dakika önce FBI'ya bilinmeyen bir arama yapılmış. | Open Subtitles | وصلت مكالمة هاتفية من مجهول الى الـ"إف بى آى" منذ 10 دقائق | 
| Kardeşin son aramasında FBI'a talimatları vermişti. | Open Subtitles | شقيقك اعطى للـ"إف بى آى" معلومات إتصال فى مكالمته الأخيرة | 
| Kardeşin son aramasında FBI'a talimatları vermişti. | Open Subtitles | شقيقك اعطى الـ"إف بى آى" تعليمات إتصال فى مكالمته الأخيرة |