| Geçen yıl biri çiftlik almam için beni ikna etti, ben de ödünç para aldım. | Open Subtitles | السنة الماضية شخص ما أقنعني بشراء مزرعة في الوادي لذا إقترضت المال من المصرف لكي أدفع ثمن المزرعة |
| Devamlı kurbandan ödünç para alıyormuş ama hiç ödememiş. | Open Subtitles | إقترضت أموال بإنتظام من الضحية لكن لم تُعيدها. |
| Paige'in bisikletini ödünç aldım. Yüzme alıştırmama hızlıca çalışacağım. | Open Subtitles | إقترضت دراجة بيج لأني يجب أن أصل لتدريبات السباحه |
| biliyormuydun o borç para aldığını bana anlattı o borcunu ödemeye çalışıyor | Open Subtitles | لا اظن أنك على عِلم أن فَتاتَك قد إقترضت منى مالاً ؟ هى موجودة هنا فقط كى تُسَدِد ديونها |
| - borç para almıştım, şimdi de geri ödüyorum. | Open Subtitles | إقترضت بعض المال و ها أنا أعيده لكِ حسنٌ، شكراً |
| Ama arabanı ödünç alıyorum demeyi unutmuşum. | Open Subtitles | لكني نسيت أن أخبرك أنني إقترضت سيارتك، إذن. |
| Hayır, CD standı karşılığında ödünç aldım. | Open Subtitles | كلا، لقد إقترضت المال لشراء حامل إسطوانات مُدمجة. |
| Parayı ödünç aldın şimdi uyuşturucuyu elinden çıkarmak zorundasın. | Open Subtitles | لقد إقترضت المال والآن يجبُ عليك أن توزع المخدرات |
| Yani çok fazla ödünç verdim ve çok fazla ödünç aldım, şimdi de... | Open Subtitles | يعني أنني إقترضت و أقرضت الكثير |
| Belki bir çift bacak ödünç almışsındır. | Open Subtitles | حسناً، ربّما إقترضت مجموعة من السيقان |
| Evet, bir keresinde Avrupalı bir prensin bundan yapılmış montunu ödünç almıştım. | Open Subtitles | أجل، لقد "إقترضت" مرة معطف رياضي لأميرة أوروبية صنع منه |
| Bunu kocanızdan ödünç almıştım. | Open Subtitles | لقد إقترضت هذه من زوجك |
| Hey, bunu ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | أتمانعين لو إقترضت هذا؟ |
| Kardeşinin donunu mu ödünç aldın? | Open Subtitles | إقترضت ملابس أخوك الداخلية؟ |
| Benim atamamı imzalamak için senin kalemini ödünç aldı. | Open Subtitles | إقترضت قلمك كي أوقع طلب نقلي |
| Öğretmeninden ödünç bir klarnet aldı. | Open Subtitles | لقد إقترضت مزمار من مدرستها |
| Az önce geleceğimden ödünç aldım. | Open Subtitles | إقترضت من مستقبلي |
| Onlara benden 10000 dolar borç aldığını geri ödeyemediğini ve bunu itiraf etmekten çok utandığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | حركة جديدة سأخبره أنك إقترضت من 10 آلاف دولار ولا تستطيع سدادها وأنت محرج للغاية أن تعترف بالأمر |
| Senden borç aldım, çünkü buralardaki borç alıp geri ödemeyeceğim tek budala sensin. | Open Subtitles | ...إقترضت منك المال لأنك الأحمق الوحيد الموجود الذى يمكننى الإقتراض منه بدون إرجاع المال |
| Bankadan yaklaşık yirmi bin paund borç almıştım. | Open Subtitles | لقد إقترضت مايقارب 20ألف باوند من البنك |
| İşte bu yüzden Jeffrey'den borç para aldım ve açığı kapattım. | Open Subtitles | لقد إقترضت النقود من "جيفري" من أجل هذا سأسد الثغره |