| Çünkü kurban edilmek üzere seçildiği zaman o kişi bir tanrı olmuş oluyordu. | Open Subtitles | لأنه حين يتم إختياره كأضحية في تلك اللحظة، يصبح هو نفسه إلهاً |
| Az sonra bir Maya tanrısı olacaksın. Bir tanrı gibi giyinmen gerekir. | Open Subtitles | قريباً ستكون إلهاً للمايا من المناسب أن ترتدي كواحداً |
| Bana tapma. Ben çok kötü bir tanrı olurdum. Her şeyden önce, hiç izin günün olmazdı. | Open Subtitles | . لا تعبديني، فسأكون إلهاً سيئاً جداً . أول شئٍ سأفعله أنني سأحرمكِ من العُطل |
| İsrail'lileri yöneten tek tanrıya karşılık bizim taptığımız bir pagan tanrısı. | Open Subtitles | الإله الوحيد الذى يأمر الإسرائيليين ألا يتخذوا إلهاً غيره |
| "Vay bana, galiba tanrılaşıyorum." | Open Subtitles | على فراش موته ."يا ويلتي، أظن أنني أصبحت إلهاً" |
| tanrı değilim. Yaşam ve ölüm konusunda gücüm yok, var mı? | Open Subtitles | هذا صحيح ، إننى لست إلهاً ، ليس لدى قدرة على الحياة أو الموت ، أليس كذلك ؟ |
| Hiç kimse, tanrı veya insan, benim birşeyi yapmamı yasaklayamaz. | Open Subtitles | لا أحد سواء كان إلهاً أو بشرياً يستطيع منعي من فعل أي شيء |
| Bu arada sen nasıl bir tanrı oldun? | Open Subtitles | ما الذي ستحصل عليه لو أصبحت إلهاً على أية حال؟ |
| Bana tapma. Ben çok kötü bir tanrı olurdum. Her şeyden önce, hiç izin günün olmazdı. | Open Subtitles | . لا تعبديني، فسأكون إلهاً سيئاً جداً . أول شئٍ سأفعله أنني سأحرمكِ من العُطل |
| Tarifsel olarak bir tanrı sayılırsın, değil mi? | Open Subtitles | وما الفرق؟ ستصبح إلهاً عندئذٍ، أليس كذلك؟ |
| tanrı olmayı hayal eden biri şimdi devlet düşmanıydı, ölüme mahkum edildi. | Open Subtitles | الرجل الذي حلم أن يصبح إلهاً بات الآن عدوّ الدولة، حُكم عليه بالاعدام. |
| Şayet bir Zaman Lordu bunu yapsaydı tanrı olurdu. İntikamcı bir tanrı. | Open Subtitles | لو أن سيد زمن فعل هذا لصار إلهاً، إلهاً منتقماً |
| Ben nasıl üç kere iki eşekmişim ki... Bu ayyaşı tanrı sanmışım, bu beyinsiz dangalağa da tapınmışım! | Open Subtitles | كم كنت حماراً لأتخذ هذا السكير إلهاً و أعبد هذا الغبي |
| Binlerce vatandaş neredeyse tanrı seviyesine çıkardıkları güneşi selamlamak için burada bekliyordu. | Open Subtitles | آلاف من السكان يحضرون الى هنا لكي يعظِّموا الشمس والتي بالتأكيد كانت معبودهم بالتأكيد كانت إلهاً لهم |
| Bunu yaptılar çünkü bir gün, tanrı olacağımı biliyorlardı. | Open Subtitles | فعلو هذا, لأنهم يعلمون أنه يوماً ما سأكون إلهاً |
| Ruhundan beslenebilir ama bu onu bir tanrı yapmaz. | Open Subtitles | سوف يتغذى على روحك لكن ذلك لا يجعله إلهاً |
| Dramatik şeylere yeteneği olan bir sarhoş bile kendini tanrı olduğuna ikna edebilir. | Open Subtitles | بإمكانه إقناع نفسه بكونه إلهاً أو ملك العظاءات |
| Bunca fedakarlıkları düşününce, bunca yıldır, sihir bir tarafta... Biliyorum, ben tanrı olabilirim! | Open Subtitles | ينما أفكِّر بجميع التَضحيات، جَميع السنوات، السِحر الذي أعرِفه، بإمكاني أن أكون "إلهاً"! |
| Pekala. Loki'nin gece tanrısı olduğunu Söyledin. Belki de gece çalışıyordur. | Open Subtitles | قلت لوكي كان إلهاً ليلياً ربما يعمل في الليل |
| "Vay bana, galiba tanrılaşıyorum." | Open Subtitles | "يا ويلتي، أظن أنني أصبحت إلهاً". |
| Bir tanrı kadar zalim olan liderleri Hunac Kell artık kendisini tanrılar kadar güçlü görüyordu. | Open Subtitles | وقائدهم (هيوناك كيل) الذي بمثل قسوة أي إله أصبح يشعر بذاته إلهاً قوياً |
| Ölü bir tanrıya taptıkları içindir. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا كذلك لكي يعبدوا إلهاً ميتاً |