Eğer bir şeye ihtiyaç duyarsanız faks çekin. | Open Subtitles | إذا احتجتم إلى أيّ شيء أرسلوا إليّ فاكساً يا له من أخرق |
Bir insan herhangi bir şeye bakıp ondan bir şey çıkartabilir. | Open Subtitles | قد ينظر المرء إلى أيّ شيء... ليخرج بعد ذلك شيئًا منه |
bir şeye ihtiyacınız olursa Sayın Başkan Yardımcısı beni çağırın. | Open Subtitles | إذا كنتَ بحاجة إلى أيّ شيء سيّدي نائب الرئيس ، فأعلمني |
Çocukluğundan beri sana söylediğim hiçbir şeyi dinlemezsin. | Open Subtitles | لم تصغِ إلى أيّ شيء قد قلته لك منذ أن كنت طفلاً |
İçkilerini getirir, çantanı tutarım hiçbir şeyini eksik etmem. | Open Subtitles | سوف اجلب لكِ المشروبات سوف احمل حقيبتك لن تحتاجي إلى أيّ شيء |
Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, ben şurada, arka tarafta olacağım. | Open Subtitles | حسناً، سأكون هناك في حال إحتجتم إلى أيّ شيء. |
bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver, tamam mı? | Open Subtitles | إذاً، دعيني أعلم إذا أحتجتِ إلى أيّ شيء. |
bir şeye ihtiyacın olursa söyle tamam mı? | Open Subtitles | دعني أعلم إذا كنت بحاجة إلى أيّ شيء حسنًا؟ |
bir şeye ihtiyacın olursa bir mesaj kadar uzağındayım. | Open Subtitles | يمكنك أن ترسل لي رسالة لو إحتجت إلى أيّ شيء |
Ona, herhangi bir şeye ihtiyacı var mı diye soracaktın ki çok acelesi olduğundan, hiç cevap vermeden devam etti. | Open Subtitles | سألته إذا كان ما يحتاج إلى أيّ شيء و لكنه كان في عجلة جدًا حتى أنه غادر بدون قول أيّ كلمات |
Yani, laboratuarda tuhaf bir şeye maruz kalmadı, değil mi? | Open Subtitles | ألم تتعرض إلى أيّ شيء غريب في المختبر؟ |
Bir el. Hadi. bir şeye ihtiyacın olursa söyle. | Open Subtitles | أعلمني إذا كنتَ في حاجة إلى أيّ شيء آخر |
Tamam, eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana seslen. | Open Subtitles | حسناً ، نادني إن احتجت إلى أيّ شيء |
Başka bir şeye ihtiyacın olursa ara yeter. | Open Subtitles | إنّ كنت بحاجة إلى أيّ شيء أخبرنيّ. |
Yeni bir şeye ulaşırsak haber veririm. | Open Subtitles | سأعلمك إذا قادتنا إلى أيّ شيء جديد. |
bir şeye ihtiyacın olursa, söylemen yeter. | Open Subtitles | لو إحتجت إلى أيّ شيء لا تتردّدي |
Ama giriş kartından hiçbir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لكن الشارة لا تشير إلى أيّ شيء على الإطلاق |
Bana dediler ki; " Geoff, eğer bu avuç içi bilgisayarlardan alırsan başka hiçbir şeye ihtiyacın olmayacak. | TED | لقد قيل لي:"جيف، إن حصلت على جهاز PalmPilot فلن تحتاج أبدا إلى أيّ شيء آخر." |
Hiç gelmezsin, hiç umursamazsın, hiçbir şeye hiç gelmezsin! | Open Subtitles | لذا، لن تأتي ولن تهتمي ولن تأتي إلى أيّ شيء! |
hiçbir şey dinlemem. | Open Subtitles | لن أستمِع إلى أيّ شيء. |
hiçbir şey duymak istemiyorum! | Open Subtitles | أنا لا أريد الإستماع إلى أيّ شيء! |