Şu an senin depoya gitmeni ve en üst raftaki büyük valizleri biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | الآن ، إننى أريدك أن تذهب إلى المخزن هل تعرف حقائب السفر الكبيرة التى توجد على الرف ؟ |
Sanırım birisi zorla depoya girmiş. Kilit kırık. | Open Subtitles | أعتقد لأنّ أحداً دخل عنوة إلى المخزن كان القفل مفتوحاً |
depoya git ve çocuk için bir kutu hazırla. | Open Subtitles | اذهبى إلى المخزن واصنع مهدا خارج الصندوق |
Bebeğim, ben markete kadar gideceğim. | Open Subtitles | مرحباً عزيزتي سأذهب إلى المخزن. |
Hayır gerek yok. Sadece markete kadar gideceğim. | Open Subtitles | - لا, وأنا أذهب إلى المخزن. |
Yoksa gizlice depoya mı giriyordunuz? -Başınız büyük belada. | Open Subtitles | هل كنت تتسلل إلى المخزن أنت فى ورطة كبيرة |
30 dakikan var. depoya getir. Yalnızca ikiniz. | Open Subtitles | لديك 30 دقيقة لإحضارها إلى المخزن فقط انتم الاثنان |
Merkezden depoya yarım saniyede nasıl gelebildin? | Open Subtitles | كيف وصلت من الخط المباشر إلى المخزن في جزء من الثانية؟ |
depoya gidip bana biraz daha likör getirir misin lütfen? | Open Subtitles | أريدك أن تذهبي إلى المخزن وتجلبي لي مزيدا من الخمر من فضلك |
Ben bunları depoya götüreceğim. | Open Subtitles | تستطيعي أن تبدأي بالتنظيف. سأخذ هذا إلى المخزن. |
Setleri boşaltıp, depoya götürmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن يجب أن نحمل المقاعد ونأخذهم إلى المخزن |
Gördüğün üzere her şey gitti. Hepsi depoya kaldırıldı. | Open Subtitles | أترين , كل شيئ إختفى الآن كلها ذهبت إلى المخزن |
Bekle, bekle. Carter, Hala onu depoya kadar izleyemeyeceğiz. | Open Subtitles | أنتظر ،أنتظر كارتر، ما زال لا يمكننا تعقبهم إلى المخزن |
Başımı alır depoya giderim." derdim. | Open Subtitles | سوف اذهب إلى المخزن و اقول بتلميع المقبض |
Bir karar verilene kadar onu depoya götürmelerini söyledim. | Open Subtitles | لقد أمرتهم بأخذه إلى المخزن حتى يتمّ اتخاذ القرار |
Pantolonumda eroinlerle buradan depoya yürümemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدين مني أن امشي من هنا إلى المخزن بهيروين في سروالي؟ |