Diğerlerinde, yeni ilaçları sigorta karşılamıyor bu nedenle ilaçlar hastalara ulaşmıyor. | TED | في بلدان آخرى، هناك أدوية جديدة لا تُسدد، ولذلك لا تصل إلى المرضى. |
Böylelikle daha fazla makale okumaya, araştırmacılarla konuşmaya başladım, doktorlarla görüşmeye ve en önemlisi, hastalara kulak vermeye başladım. | TED | فبدأتُ أقرأ المزيد من المقالات، وبدأتُ التحدث إلى الباحثين والأطباء والأهم من ذلك، بدأتُ أستمعُ إلى المرضى. |
Kendimi hastalara tanıtıp, basit bir ameliyat yapıp, aileye iyi bir cenaze levazımatçısı önerip, yoluma gitme şansım yok. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أعرف بنفسي إلى المرضى.. والقيام بجراحات صغيرة وأوصي العائلة بمجهز جنازات جيد وهذا كله يكون على طريقي |
Danışmadaki personelden hastalara yayıldı. | Open Subtitles | وقد انتشر من الطاقم إلى المرضى الموجودين بالاستقبال |
hastalara bakıyorsnuz. Tüm kontrollerini görebiliyorsunuz. Onlara bakıp onlara sorabilirsiniz. | TED | تنظرون إلى المرضى . يمكنكم البحث في كل هذه الثوابت . يمكنكم النظر إليهم ، يمكنكم سؤالهم . |
Diğer bazı hastalara ve bazı meslektaşlarına baktım ve ben... | Open Subtitles | كنت أنظر إلى المرضى الآخرين، وإلى بعض زملائك، وانا... |
Ölü hastalara giden yol "ya da" larla kaplıdır. | Open Subtitles | الطريق إلى المرضى الموتى ممهّد بمقولة "أو" |
Gardiyanlar bunu hastalara götürsün. | Open Subtitles | اجعلي الحراس يأخذون هذا إلى المرضى |
Video: (ağlayan bebek) Bu durumda bulunan hastalara baktığınızda nefes almakta umutsuz görünüyorlar. | TED | فيديو: (طفل يبكي) عند النظر إلى المرضى الذين يعانون من هذه الحالة، فإنهم يبدوون في حاجة ماسة للتنفس. |
Nasıl oluyor da bu tıbbi marihuana merkezleri - Robin'le tanıştığım merkezde olduğu gibi - Robin gibi hastalara, ihtiyaç duydukları kontrolü geri veriyorlar? | TED | كيف تقوم هذه المستوصفات للماريجوانا الطبية مثل تلك التي قابلتُ فيها (روبين)-- كيف يعيدون إلى المرضى مثل (روبين) هذا النوع من السيطرة التي يحتاجونها؟ |
Bunlar Robin ve benzer hastalara sıkça sorulan türden sorulardı. | TED | هذه هي أنواع الأسئلة التي يتمُ سؤالها إلى المرضى مثل (روبين) في كل الأوقات. |
Sonra hastalara ilaç veriyor. | Open Subtitles | ثمّ أرسلَ الأدويةَ إلى المرضى |
hastalara gelince... | Open Subtitles | أما بالنسبة إلى المرضى... |
Çalışmalar hastalara kötü haberin ameliyattan hemen önce verilmesinin ameliyat sırasında komplikasyon çıkma olasılığını artırdığını gösteriyor. | Open Subtitles | لكنّ الدراسات تظهر أنّ زفّ الأنباء السيئة إلى المرضى قبلَ الجراحةِ مباشرةً{\pos(194,215)} يمكن لهُ بشكلٍ كبير أن يزيد من المضاعفاتِ على الطاولة{\pos(194,215)} |