Anavatanı Hindistan'a gidebilir, eğer kabul edilirse başka bir ülkeye göç edebilir, veya yurtsuz bir korsan olarak açık denizlerde gezebilir. | Open Subtitles | فإما أن يرجع إلى وطنه الأصلي الهند أو يهاجر إلى بلد آخر يرغب باستقباله أو يتجول في البحار كقرصان لا موطن له |
Ama belki de elinde silahınla başka bir ülkeye gidersen vurulursun. | Open Subtitles | ..لكن ربما ربما لو ذهبت بسلاحك إلى بلد آخر |
Beni kaçırıp başka bir ülkeye aptal yasa dışı bir maceraya sürüklemeden önce. | Open Subtitles | قبل أن تخطفيني و تسحبيني إلى بلد آخر من أجل مغامرة غبية غير شرعية |
Tanrım başka bir ülkeye mi taşındığını sanıyorsun. | Open Subtitles | يا الهي ، كنت أعتقد انتقلنا إلى بلد آخر |
Neresi olursa. başka bir ülkeye. | Open Subtitles | إلى أي مكان، إلى بلد آخر. |
başka bir ülkeye uçmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نسافر إلى بلد آخر |
(Gülüşmeler) ABD'ye gitmek, başka bir konuşmacının da dediği gibi, ilk kez o zaman bir uçak gördüm içinde olmak, başka bir ülkeye gitmek için içinde oturup beklemek... | TED | (ضحك) كان الذهاب إلى الولايات المتحدة، تمامًا كما قال متحدث آخر، كانت تلك أول مرة أرى فيها طائرة، وأركب إحداها، ناهيك عن الجلوس فيها للذهاب إلى بلد آخر. |