Üçe kadar sayacağım, ya atlarsınız ya da buradan kovulursunuz! | Open Subtitles | عندما أعد إلى ثلاثة ستقفز لتختفى من هذا المنزل للأبد |
Üçe kadar sayıp ikimizin de ne düşündüğünü söylemesine ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بأن نقول معاً ما نريد فعله حين أعد إلى ثلاثة |
Bu andan itibaren, Üçe kadar sayılana dek kimse harekete geçmeyecek. | Open Subtitles | من هذه اللحظة، لن تتم أي حركة حتى أعدّ إلى ثلاثة |
- Günde iki üç kez çekiyorum. - Öyle mi? | Open Subtitles | أنا أستمني مرّتين إلى ثلاثة مرّات في اليوم هل تفعل؟ |
Kolun sahibi kişi yaklaşık bir hafta önce ölmüş ve ayı onu ölümünden bir ila üç gün sonra yemiş. | Open Subtitles | الشخص صاحب الذراع مات من حوالي اسبوع تقريباً و التهمها الدب بعد ذلك بفترة بين يوم واحد إلى ثلاثة أيام |
Şimdi, Üçe kadar sayacağım. Bana oldukça düzenli gözüküyor. | TED | والآن، سأعد إلى ثلاثة. أعني، يبدو لي أنكم لا تزالون منظمين |
'Önce kutsal pimi çekin... ve Üçe kadar sayın... .. ne eksik, ne fazla. | Open Subtitles | أولاً تأْخذ الدبّوس المقدّس ثمّ تعد إلى ثلاثة لا أكثر ، لا أقل |
Üçe kadar sayacağım, silahlarınızla birlikte teslim olmazsanız karışmam. | Open Subtitles | سأعد إلى ثلاثة ، لو لم تستسلم . إذاً فلا تلوم إلا نفسك |
Üçe kadar sayma kısmı çok dramatik ama napalım. | Open Subtitles | أكره القيام بشيء مثير مثل العد إلى ثلاثة |
Şimdi, sana üç'e kadar zaman veriyorum. Hayır, saat 3'e kadar değil. Üçe kadar sayıyorum. | Open Subtitles | الآن سأنتظر حتّى ثلاثة لا ليس حتّى الساعة الثالثة بل سأعد إلى ثلاثة |
O arabadan çıkman için Üçe kadar sayacağım! | Open Subtitles | سأقوم بالعدّ إلى ثلاثة لتخرجين من السيارة هذه |
Üçe kadar sayacağım ve gitmezsen seni vururum. Yetkili biriyle konuşamaz mıyım? Bir. | Open Subtitles | إسمع، سأعد إلى ثلاثة وإذا لم تعود سأطلق عليك النار هل يمكنك التحدث مع رئيسك، رجاءً؟ |
Üçe kadar sayınca Buddy'nin gitmesini isteyenler el kaldıracak. | Open Subtitles | حسناً عند العد إلى ثلاثة كل من يريد بادي أن يخرج |
Ama bir oda dolusu insanı üç kişiye indirmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن عليك تقليص هذه الغرفة المليئة بالأرقام إلى ثلاثة أشخاص |
Herhangi bir günde arka arkaya iki ya da üç tanesini yapabilirim. | Open Subtitles | في الأيام العادية ، أجري ما بين اثنتين إلى ثلاثة جراحات متتالية |
Hol üç bölüme ayrılıyor ve dokuz kalın kemerden oluşuyor. | Open Subtitles | القاعة تنقسم إلى ثلاثة اقسام وتتضمن تسع اقواس شديدة الانحدار |
Hol üç bölüme ayrılıyor ve dokuz kalın kemerden oluşuyor. | Open Subtitles | القاعة تنقسم إلى ثلاثة اقسام وتتضمن تسع اقواس شديدة الانحدار |
Bebek ölüm oranı bu kıtadaki en yüksek oran ve ABD ortalamasının yaklaşık üç katı. | TED | معدل الوفيات بين الرضع هو الأعلى في القارة كلها، والذي يصل إلى ثلاثة أضعاف المعدل القومي الأمريكي، |