ويكيبيديا

    "إلى حقيقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçeğe
        
    • gerçekliğe
        
    • gerçekleştirmeye
        
    • olduğu gerçeğini
        
    Bana bir şans ver, tüm yalanları gerçeğe dönüştürebilmem için. Open Subtitles إعطيني فرصة واحدة وسوف أحول كل تلك الأكاذيب إلى حقيقة
    Bir mucit olarak fanteziyi gerçeğe dönüştürmeye çalışıyorum. TED وكمخترع، أحاول أن أُحوّل الخيال إلى حقيقة.
    Bu sanatçının izlenimi Saturn'ün dev uydusu Titan üzerine bir paraşüt indiği zaman gerçekliğe dönüştü. TED تحول هذا التصور الفني إلى حقيقة عندما هبطت مظلة على تيتان، القمر الضخم لكوكب زحل
    Bütün bunlar dini inanış. Rüyada yaşıyor ve gerçekliğe pek de aldırmıyor. Open Subtitles أنهم يعيشون في حلم ولا ينتبهون إلى حقيقة الواقع.
    Patrick'i hukuk fakültesine soktun ve Wyoming'e taşındın sonra onun hayali senin hayalin oldu ve hayatını bunu gerçekleştirmeye adadın. Open Subtitles أنت من صرف على باتريك طوال سنوات دراسته للقانون، ثم انتقلتم إلى وايومنغ فأصبح حلمه هو حلمكِ وكرّستِ حياتكِ لتحويله إلى حقيقة
    Ki bu da odanın arkasından sizi izleyen gizemli yabancıyı fark ettiğimde beni daha terletmiş olduğu gerçeğini izah edebilir. Open Subtitles وهذا ما يشير إلى حقيقة أنني أصبحتُ متعرقًا أكثر عندما لاحظت غريبًا مجهولًا يراقبني
    Kollarını sıvayarak, borca batarak çok çalıştılar. Hayallerini gerçeğe dönüştürerek ilerlediler. Bu yüzden, bir hümanist olarak maceracı ve hatta gözü pek TED شمّرا عن سواعدهما وعملا بكدٍ، غارقين في الدَّين، وحرثا مقدمًا، وكبرت أحلامهما وتحولت إلى حقيقة.
    Ama sonra neticede tüm bu çizimleri gerçeğe dönüştürmek zorundasınız. TED ولكن بعد ذلك، كما تعلمون، في نهاية المطاف يتعين عليك تحويل جميع هذه الرسومات إلى حقيقة واقعة.
    Dijital hayatlarımızdaki temel bir gerçeğe bakalım. TED دعونا الآن ننظر إلى حقيقة أساسية في حياتنا الرقمية، الإعلانات على الإنترنت.
    Adalet arayışında kucaklayıcı ve hepimizi birleştirici bir gerçeğe ulaşmak eğitimle olur. TED من خلال التعليم سنصل إلى حقيقة شاملة توحدنا جميعاً في السعي إلى تحقيق العدالة.
    Pek tutkulu değilim ama... eğer bu rüyayı gerçeğe dönüştürebilirsem... seçtiğimiz hayatta... ömürboyu mutlu olabiliriz. Open Subtitles لا أملك الطموح الكبير ولكن لو أمكنني أن أحول هذا الحلم إلى حقيقة لأكون مع إمرأة
    Ama grup olarak güldüğünüzde, göz teması sayesinde gerçeğe dönüşür. Open Subtitles لكن عندما تضحك في مجموعة يكون هناك تواصل جيد بالعين فيتحول إلى حقيقة
    Bu, müzik yapmamızın temel nedeni, her birimizde var olan, temelde özümüzde yer alan bir şeyi duygularımız alarak, ve sanatsal bir gözle yaratıcılığımızla, bu duyguları gerçekliğe dönüştürebiliyoruz. TED وهذا هو السبب الحقيقي الذي يجعلنا نصنع الموسيقى وبإستيعاب هذا الشيء الذي يحيط بنا دائما في منتصف نواة عواطفنا .. الأساسية وعبر كل مناظرينا الفنية وعبر إبداعنا , فنحن قادرون على أن نشذب ونحول تلك العواطف إلى حقيقة
    Kendimiz tasarladığımız şeyi yapabilecek kadar yaratıcı ve yapamadığımız şeyi geliştirecek kadar cesur olan kararlı öğrencilerle, baz düzenleme bilim kurguyu andıran istekleri, bırakacağımız en önemli hediyenin sadece üç milyar harf DNA değil buna ek olarak onları koruma ve onarma yolları olduğu heyecanlı bir gerçekliğe dönüştürdük. TED بفضل مجموعة من الطلبة المخلصين الذين يعملون دون كلل والذين كانوا مبدعين بما فيه الكفاية لهندسة ما كنا نستطيع هندسته بأنفسنا وشجعان بما فيه الكفاية لمشاركة ما لم نستطع، قد بدأ تحرير القواعد في تحويل ما يشبه طموح الخيال العلمي إلى حقيقة جديدة مثيرة، إحدى أهم الهدايا التي نمنحها لأطفالنا قد لا تكون الثلاثة ملايين حرف من الحمض النووي ولكن كذلك الوسائل لحمايتهم وإصلاحهم.
    Bay Jordan, beni sevindirmeye çalıştı, bu muhteşem aktörler, genç bir adamın hayallerini gerçekleştirmeye çalıştılar. Open Subtitles سيد (جوردان) ، الذي حاول أن يرفه عني الممثلين الرائعين الذين حاولوا جعل حلم رجلٍ صغير يتحول إلى حقيقة
    Almanya ve Rusya'da sıvı yakıtlı roketlerin fikir öncülüğünü yapan Konstantin Tsiolkovsky ve Hermann Oberth, uzay yolculuğuna olan tutkuları, ergenlik dönemlerinde ''Ay'a Yolculuk''u okumalarından gelmekteydi. Daha sonra kendilerini, bu hikayeyi gerçekleştirmeye adadılar. TED الرواد العظماء لصاروخ الوقود السائل في روسيا وفي ألمانيا، قسطنطين تسيولكوفسكي وهيرمان أوبرث، يرجع ارْتِباط كل منهما بمجال الفضاء إلى قراءة "من الأرض إلى القمر" كمراهقينِ ومن ثم إلزام أنفسهم بمحاولة تحويل تلك القصة إلى حقيقة.
    Şu anda sıtmaya karşı en iyi yöntemin böcek ilacı sıkılmış cibinlik olduğu gerçeğini düşünün. TED نظرًا إلى حقيقة أن في الوقت الراهن أفضل علاجاتنا ضد الملاريا هي الناموسيات... الناموسيات المعالجة بالمبيدات الحشرية.
    Ve bazen bir uyan zili gerekiyor, bize koşuşturduğumuzun, yaşamımız olduğu gerçeğini hatırlatacak, güzel bir yaşam yerine, gerçekte yaşadığımızın hızlı yaşam olduğu gerçeğini. TED وأحيانا تحتاج إلى -- تنبيه للاستيقاظ ، أليس كذلك ، لـ -- ينبهنا إلى حقيقة أننا نتسرع في حياتنا ، في الواقع بدلا من عيشها ;واننا نعيش الحياة السريعة ، بدلا من الحياة الجيدة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد