"إلى فتاة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir kıza
• bir kızla
• bir kız
• Fahişesi'ne bir

bir kıza, birbirinize olan bağlılığınızın sembolü olarak, simgeni vermek demek.
عندما تَعطي رسائلَكَ إلى فتاة كرمز لكَ للإلتزام إلى أحدكما الآخر.

Hayır, dur. Dinle. Onu başka bir kıza bakarken gördüğünü söyle.
كلا، توقـّفي، إنصتي، إخبريه أنـّكِ رأيتيه وهو ينظر إلى فتاة أخرى

Arka odadaydım, seksi bir boynuzlu at kostümlü bir kızla konuşuyordum.
كنت في الغرفة الخلفية، أتحدث إلى فتاة بزي وحيد قرن مثير

Moron biri oldum diye rastgele bir kızla mı evleneceksin?
...بسبب أنني تحولت إلى فتاة غبية ستتزوج أي فتاة عشوائية؟

Şişko bir kız benim için afete dönüşmüş?
فتاة سمينة تحوّلت إلى فتاة مثيرة من أجلي؟

Büyük bir adamın genç bir kıza dönüştüğünü gördüm resmen.
نعم، لقد رأيت رجلاً بالغاً يتحول حرفياً إلى فتاة مراهقة

bir kıza yaklaşmanın en kolay yolu önce "iyi arkadaş"ı olmaktır.
كل الرجال يحولون التقرب إلى فتاة لأعطاء فكرة جيدة

Ve bu ödülü çok özel bir kıza ithaf etmek istiyorum.
وأود أن أهدى هذه إلى فتاة عزيزة جداً على

Gösterişsiz bir kıza söylenecek yapmacık laflardan biri.
من المكلّف قول مثل هذا الشيء إلى فتاة غير جذّابة

Elimizde dün gece babasından biraz para isteyen bir kıza ait ama ölü bir adamın cebinde bulduğumuz bir telefon var.
تنتمي إلى فتاة أمس تطلب والدها من أجل سلاح و عثر اليوم على الرجل اطلاق النار على وجهه

Her şeyi küçük bir kıza mı verecek?
كان سيورث كلّ مـّا جناه طوال درب حياته إلى فتاة مـّا؟

Tekerlekli sandalyede oturan bir kızla konuştuğunu unuttun galiba.
هل نسيت أنك تتكلم إلى فتاة في كرسي متحرك؟

Kilisemden çok tatlı bir kızla konuştum ve seninle baloya gitmekten memnuniyet duyacak.
تحدثت إلى فتاة لطيفة بكنيستي و هي سعيدة بالذهاب إلى الحفل معك

Küçük popomu seçme salonunun dışındaki koltuklardan birine yerleştirdim ve bundan önce girdiği bir sürü seçmeden bahseden sinir bozucu bir kızla daha da sinir bozucu olan annesini dinledim.
وجلست على أحد المقاعد خارج غرفة تجارب الأداء وهناك استمعت إلى فتاة مزعجة وإلى أمها الأكثر إزعاجاً حتى وأخبرتني عن عدد تجارب الأداء التي أجرتها وصولاً إلى هذه.

O güne kadar hiç bir kızla konuşmadı bile.
لم أكن قد تحدثت إلى فتاة قبل ذلك الحين،

Donanmada bir kızla olabileceğin kadar yakındık.
بقرب أي فتاة إلى فتاة أخرى في البحرية

Sorunları olan başka bir kızla uğraşamam.
أنا لست بحاجة إلى فتاة أخرى بمشاكل.

Sevimli bir kız için oldukça küfürbazsın.
لديكِ فم قذر جداً بالنسبة إلى فتاة لطيفة

5 milyon doları olan bir kız için bu hiç mantıklı değil.
ذلك غير منطقي بالنسبة إلى فتاة تمتلك خمسة ملايين دولار.