| Ve tam tuvaletin kapısından girerken çok güzel bir kadın yaklaşır ve der ki.. | Open Subtitles | وكما هو أَوْشَكَ أَنْ يَدْخلَ تَجيءُ إمرأةُ جميلة إليه وتَقُولُ |
| Sonja harika bir kadın. Doktor hamile olduğunu söylediğinde sigarayı ve içkiyi bıraktı. | Open Subtitles | سونيا إمرأةُ جيدةُ جداً، عندما قال الطبيبِ انها حَبلتْ، |
| O halde yarısı ölmüş olan bir kadın nasıl acı çekebilir ki? | Open Subtitles | كَيْفَ إذَا تَشْعرُ إمرأةُ شبه ميتة بألمِ ؟ |
| Başka bir kadın olduğunu düşünüyorsan, öyle değil. | Open Subtitles | lf أنت تَعتقدُ هي إمرأةُ أخرى، هو لَيسَ. |
| Neden o Afrikalı kadın Barbossa'yı geri getirdiği yöntemle... - ... | Open Subtitles | التي لا التي إمرأةُ obeah أعدْ جاك نفس الطريقِ |
| Kreş öğrencilerim bile bana "Çantalı kadın" diyor. | Open Subtitles | أضحوا يطلقونَ عليَّ لقبَ إمرأةُ الحقيبة |
| O harika bir kadın, ahbap. | Open Subtitles | - همم. - هي إمرأةُ مُدهِشةُ، رجل. |
| Yani, harika bir kadın. | Open Subtitles | أَعْني، هي إمرأةُ مُدهِشةُ. |
| Bir zamanlar Datsuko adında güzel bir kadın varmış. | Open Subtitles | كَانَ هناك إمرأةُ جميلةُ إسمُها (داتسوكو)ُ |
| - Siyahlar giyinmiş bir kadın. | Open Subtitles | - إمرأةُ تلبس زيَّاً أسود. |
| Bu, çekici bir kadın. | Open Subtitles | هذه إمرأةُ جذّابةُ... |
| Şeytan, senin adın kadın. | Open Subtitles | الشيطان , thy اسم إمرأةُ. |
| - Kıskanç bir kadın. | Open Subtitles | - انها إمرأةُ غيورةُ. |
| - Hey, o hamile bir kadın. | Open Subtitles | - هيي، انها إمرأةُ حبلى. |