| Ve ben seni de öldürdüm burada önümdeki kim, kadınım. | Open Subtitles | وأنا قَتلتُك أيضاً من هنا أمامي، إمرأتي. |
| Sizin gibi heriflerden beni üstün kılan bir şey var. kadınım beni severdi. Aramızda gerçek bir şeyler vardı. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الذى أتميز بهِ على شخصٌ مثلك إمرأتي تُحبني ، لأن بيننا شيء حقيقيّ. |
| kadınım ellerinde. Bana yardım etmeni umuyorum. | Open Subtitles | إمرأتي في حوزتهم آمل أنّه بإمكانكِ مساعدتي |
| kadınımı merak etmen çok hoş ama senin yerinde olsam kendi derdime düşerdim. | Open Subtitles | كم لطيف أن تقلق عن إمرأتي لو كنت مكانك لقلقت لأمري اللعنة عليك |
| Eğer kadınımı rahat bırakmazsan yüzünü parçalarım senin! | Open Subtitles | إذا لم تَتْركُ إمرأتي لحالها سَأَكْسرُ وجهَكَ |
| Eve Kadınımın yanına gittiğimde Tanrı kapıyı çalmadıkça bir hafta boyunca kapıları kilitli tutacağım. | Open Subtitles | عندما أصل إلى الديار وإلى إمرأتي سأغلق الباب لمدة إسبوع لن أفتح لأياً كان مهما يكن الطارق |
| Kadınımla böyle konuşmana izin veremem. | Open Subtitles | لا أسمح لك بالتحدث عن إمرأتي هكذا يا صاح |
| kadınım dün gece eve gelmedi. | Open Subtitles | إمرأتي لم تأتي للمنزل الليلة الماضية. |
| kadınım bu kilisede evlenmek istedi. | Open Subtitles | إمرأتي تمنت أن تتزوج في هذه الكنيسة |
| kadınım onu taciz ettiğinizi söylüyor. | Open Subtitles | إمرأتي أخبرتني إنك تحرشت بها هنا |
| Benim savaşçı kadınım. | Open Subtitles | إمرأتي المحاربة . فتاتي الإسطوريّة |
| Şanslıyım ki Han Yoo Ju benim kadınım değil. | Open Subtitles | هو شيء محظوظ ذلك هان يو جو ليس إمرأتي. |
| Bir çıkma olduğunu söyledim. Sadece ben ve kadınım. | Open Subtitles | إنه ميعاد غرامي كما قلت أنا و إمرأتي |
| Gün harika görünüyor, kadınım da öyle. | Open Subtitles | اليوم يبدو جميلاً, و هكذا تبدو إمرأتي. |
| kadınım hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد التحدث إليك بشأن إمرأتي |
| Gelecek sefere duruma el koyup kadınımı koruyacağım. | Open Subtitles | المرة المقبلة, يارجل, المرة المقبلة سأطرحه أرضاً لأحمي إمرأتي |
| Eun Gi'yi öldürmek isteyen canavardan kadınımı korumam gerekiyor. | Open Subtitles | الوحش الذى أراد قتل يون جي، علي أن احمي إمرأتي منه. |
| Evime rozetin ve desteğin olmadan gelip kadınımı benden almakla mı tehdit ediyorsun beni? | Open Subtitles | لن تأتي لمنزل بلا شارة لا سلاح وتهدد بأخذ إمرأتي ؟ |
| Kadınımın bana anlattığına göre hala Wingston için bir şeyler hissediyor. | Open Subtitles | إمرأتي أخبرتني... أنها مازالت تحمل مشاعراً لويندستون |
| Kadınımla böyle konuşmana izin veremem. | Open Subtitles | لا أسمح لك بالتحدث عن إمرأتي هكذا يا صاح |
| O sıkıcı robot herif, hatunumu kaptı. | Open Subtitles | ذلك الممل اللعين الذي يشبه صوت الإنتظار على الهاتف قد سلق إمرأتي |
| Ben o, sen de Jessica olana kadar kadınıma dokunmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده أن يلمس إمرأتي حتى أدخل جسده وأنتي تدخلين جسدها |