| Türü kurtarmak için kendi insanlığını yok etmeye hazırdı. | Open Subtitles | كان مستعدّاً لتحطيم إنسانيّته في سبيل إنقاذ النوع |
| İnsanlığını kapatması için etkisi altına aldı. | Open Subtitles | -لقد سحره ذهنيّاً لإبطال إنسانيّته |
| - İnsanlığını kaybettiğinde bile onun yanındaydım. | Open Subtitles | -أعلم . -لازمته حتّى حين فقد إنسانيّته . |
| Hâline bak. Tüm dünyan benim etrafımda dönüyor. Belki de hislerini kapatması gereken kişi sensindir. | Open Subtitles | انظر لحالك، عالمك كلّه ينصب إليّ لعلّك من يتعيّن أن يقمع إنسانيّته |
| Stefan, Sarah'ın hayatını kurtarmak istiyorsa insanlığını kapatmak zorunda. | Open Subtitles | إن يودّ (ستيفان) إنقاذ حياة (سارّة)، فما عليه إلّا إخماد إنسانيّته. |
| Ama birini insanlığını kapatmaya zorlamaya gelirsek... | Open Subtitles | أما إرغام شخص على إخماد إنسانيّته... |