| Hayır, değil! Seni bunlardan kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | لا , ليس كذلك لقد حاولت إنقاذكِ منه , إعفائكِ منه |
| Mesela şu anda olduğu gibi seni ebedi işkenceden kurtarmaya çalışan birini görmezden gelmek gibi akıl almaz bir seçeneği tercih ediyor olman senin kontrolünde. | Open Subtitles | على سبيل المثال، الآن، لقد أقدمتِ على خيار جنونيّ بتجاهلك للشخص الذي يحاول حرفيًا إنقاذكِ من الهلاك. |
| İsa seni kurtaramaz. Sadece ben kurtarabilirim. | Open Subtitles | المسيح لا يستطيعُ إنقاذكِ أنا وحدي من يستطيعُ ذلك. |
| Cadı arkadaşların seni kurtarmak için diğerlerini getirmiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أنَّ صديقتكِ الساحرة قد أحضرت أُخرَيات لتحاول إنقاذكِ ثانيةً |
| Günü kurtardığın için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | فقط أردت أن أقول شكراً على إنقاذكِ اليوم |
| Seni kurtaramadığım için. | Open Subtitles | لمْ أتمكن من إنقاذكِ |
| Bizi kurtarmaya çalışan adamlardan birisi. | Open Subtitles | أحد الرجال الذين حاولوا إنقاذكِ |
| - Seni kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -ما الذي تقوم به بحق الجحيم؟ -أحاول إنقاذكِ |
| Seni kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إنقاذكِ |
| Hepsi öldürüldü seni kurtarmaya çalışırken. | Open Subtitles | قد تم قتلهم محاولين إنقاذكِ |
| Seni kurtarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أُحاول إنقاذكِ |
| Seni de kurtarmaya çalışıyordum! | Open Subtitles | ! كنت أحاول إنقاذكِ أيضاً |
| Beni kurtaracağını sanan ilk erkek sen değilsin. Ama kurtarabilirim. Hepinizi kurtarabilirim. | Open Subtitles | أنت لست أول شخص يريد أن ينقذني لكنني أستطيع إنقاذكِ أستطيع إنقاذكم جميعاً إن لم أوقف (روسوم), لا أحد سيوقفه |
| Seni kurtarabilirim. | Open Subtitles | يمكنني إنقاذكِ أنتِ |
| Seni kurtarabilirim. | Open Subtitles | يمكنني إنقاذكِ |
| - Saldıranlar sizi kurtarmak değil, öldürmek istiyordu. | Open Subtitles | المهاجمون كانوا ينون قتلكِ. ليس إنقاذكِ. |
| Ama, olay da bu ya zaten ben seni de kurtarmak istiyorum... .. bu intikam dolu hayattan. | Open Subtitles | لكن، الأمر أنـه أُريد إنقاذكِ كذلك. من حياتكِ الفارغة هذه من الإنتقام، لقد حان الوقت. |
| Çocuğumun hayatını kurtardığın için sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أشكركِ على إنقاذكِ حياتي ابنتي |
| Beni kurtardığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شُكراً لكِ على إنقاذكِ لى |
| Artık seni Bay Rabe de kurtaramaz. | Open Subtitles | السيد (رابي) لن يستطيع إنقاذكِ بعد |
| Seni kurtaramadığım için. | Open Subtitles | لأني... لم أستطع إنقاذكِ |
| Seni kurban olarak seçtin bu yüzden seni kurtardı. | Open Subtitles | لقد جعلكِ ضحيّةً حتّى يتسنّى له إنقاذكِ. |