| Benden onu gezdirmemi istedi. Ona şarap mahzenini gezdiriyordum. | Open Subtitles | إنها أرادت القيام برحلة، كنت أفرجها على سرداب الخمر. |
| Bir şeyin kopyasını çıkarmak istedi ve bu kâğıttan almış bulundu. | Open Subtitles | إنها أرادت أن تكتب شيئا ما . و لقد حدث أن يكون معي هذه الورقة |
| Bebeğin içine girerek bizimle yaşamak istedi. | Open Subtitles | ـ إنها أرادت العيش معنا من خلال الإستحواذ على الدمية |
| Ne pahasına olursa olsun hamile kalmak istiyordu, bunun masrafını çıkarmak için de, bu çocuk kaçırmayı planladınız. | Open Subtitles | إنها أرادت طفلاً في المبيض ،بأي ثمن وأنت خططت للإختطاف لدفع ثمن هذا. |
| Aptal bir teleskop almak istiyordu. | Open Subtitles | إنها أرادت فقط شراء تلسكوب غبي. فالصفقة لم تكن جيّدة بالنسبة ليّ حتى. |
| Bir şeye ihtiyacın varsa diye bakmamı istedi. | Open Subtitles | إنها أرادت مني أن أراك أذا كنت بحاجة إلى أي شيء. |
| Konuşmak istedi ama konuşamadı. | Open Subtitles | أظن إنها أرادت التحدث, لكن لم تستطع |
| - Jamie nasıl dahil oldu? Fazladan para kazanmak istedi sanırım. | Open Subtitles | أظن إنها أرادت أن تجني المزيد من المال |
| O... sana bunu vermemi istedi. | Open Subtitles | إنها.. أرادت مني أن أعطيك هذا. |
| Neftis zaten ölümüne savaşmamızı istedi. | Open Subtitles | إنها أرادت القتال حتى الموت، بأيّ حال. |
| O yapmak istedi. Benim planım değildi! | Open Subtitles | إنها أرادت فعل هذا، لم تكن خطتي! |
| Çok nazik. Gelmek istedi. | Open Subtitles | -عزيزتي، إنها أرادت الحضور |