| - O,filmde kamyon itmek zorunda kalmamıştı. | Open Subtitles | فقط تظاهرى بأنك تدفعى ماذا كان إسمها فى ريو جراند إنها لم تكن مضطرة لدفع الشاحنة خارج الوحل فى ذلك الفيلم |
| - O sadece sayfaları çevirmiyordu ama bunun da ötesinde, bundan ne çıkaracağımızı bilmiyorduk. | Open Subtitles | إنها لم تكن تقلب الصفحات .. وكنا ننظر لها ولا نعرف ماذا نفعل |
| Size yalvarıyorum, Mary daha çok genç. Kurban edilmesini gerektirecek Hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | إننا نتوسل إليك، مارى صغيرة للغاية إنها لم تفعل شيئا يستحق التضحية بها |
| Onu öylece kovamayız. Bize Hiçbir sebep vermiş değil. | Open Subtitles | .لا نستطيع مجرد أن نطلق عليها النار .إنها لم تعطينا سبب لذلك |
| Kızımız gideli çok olmadı, o kadar da geç değil üstelik. | Open Subtitles | إنها لم تتأخر لتلك الدرجة كما أن الوقت ليس متأخراً جداً |
| Ben de sana her zaman yaptığım gibi yardım edebilirim, bebeğim. İhtiyacın olduğunda asla yanında olmadı. Ama ben oldum. | Open Subtitles | يمكننى مساعدتك يا عزيزتى ، كما كنت دائماً ، إنها لم تكن هناك عندما إحتجتى لها ، ولكنى كنت هناك |
| Sana bunlardan hiç söz etmedi değil mi? | Open Subtitles | إنها لم تخبركِ بهذا الأمر قط، أليس كذلك؟ |
| - Ligin birincisiler. - O penaltı değildi, dostum. | Open Subtitles | ـ لقد تصدَّر الدوري ـ إنها لم تكن بضربة جزاء صحيحة, يا صاح |
| - Ligin birincisiler. - O penaltı değildi, dostum. | Open Subtitles | ـ لقد تصدَّر الدوري ـ إنها لم تكن بضربة جزاء صحيحة, يا صاح |
| - O birşey yapmadı. | Open Subtitles | -لماذا يا جاك ، إنها لم تفعل شيئاً خاطئاً |
| - O lanet savaşta ölmedi. | Open Subtitles | .. إنني فقط - إنها لم تمت في تلك الحرب - |
| - O sevilecek biri değil ki. | Open Subtitles | -حسناً ، إنها لم تكن محبوبة -إنها بالفعل محبوبة |
| Hiçbir şey söylememesine rağmen ürperdi. | Open Subtitles | وبالرغم من إنها لم تقل شيئاً فإنها إرتجفت |
| Bu sezon öncesine kadar Hiçbir yarışmada yer almadı. | Open Subtitles | إنها لم تؤدي في أي بطولة من قبل حتى هذا الموسم. |
| Hiçbir maç gününü kaçırmazdı. Bayağı kötü durumda olmalı. | Open Subtitles | إنها لم تفوت أبداً محاضرة يوم المباراة ، لذا فأعتقد أنها فى حالة يرثى لها |
| Hayatta ya da ölümde ona Hiçbir şey vermedi. | Open Subtitles | إنها لم تكن تـُعيره إهتماماً حياً أو ميتاً |
| Anladığım kadarıyla, şifresini Hiçbir zaman çözememiş. | Open Subtitles | مِنْ ما أَفْهمُه إنها لم تكن قادرة أبداً على حَلّه |
| Kızımız gideli çok olmadı, o kadar da geç değil üstelik. | Open Subtitles | إنها لم تتأخر لتلك الدرجة كما أن الوقت ليس متأخراً جداً |
| Asla yıldızdan düşük veya başka birşey olmadı, olmayacak. | Open Subtitles | إنها لم تكن أو ستكون كأي شيء قليل أو أي شيء آخر. |
| Öyle kendiliğinden olmadı. Üstünde çalıştık. Birlikte zaman geçirdik. | Open Subtitles | إنها لم تحدث بين عشية وضحاها نحن اجتهدنا لتحقيقها، قضينا وقتاً سوية |
| Okulumuza daha yeni geldiğinden benim ondan sosyal sınıf olarak altta olduğumu fark etmedi bile. | Open Subtitles | وهي مستجدة للغاية في مدرستنا لذا إنها لم تدرك حتى أن هناك فارق كبير بيننا في الحياة الإجتماعية |
| - Dün gece yemekte bile senin saçmalamandan başka tek kelime etmedi. | Open Subtitles | إنها لم تقل كلمة غير أنك تهذين |
| Yarımsaatsonra,ohiç hareket etmedi. | Open Subtitles | بعد نصف ساعة، إنها لم تبرح من مكانها |