| Bir adamın en büyük hayalinin en büyük mutluluk hayalinin yıkılması bir an meselesi midir? | Open Subtitles | .. إنها مسألة وقت .. قبل أن يفتح الرجل عينيه .. و يتخلى عن |
| Bruiser aleyhinde ötmesi an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يقول كل شيء عن بروزر |
| Sizi tekrar yakalamaları an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يقبضوا عليكِ مجدداً |
| Goa'uld'un yerimizi belirleyebilmesi artık an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يتمكن الجواؤلد من تحديد مكاننا |
| Burada bulduklarımızı insanlara anlatmamız gereken zaman gelecek. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن نضطر لإخبار الجميع ما وجدنا هنا |
| Babasıyla aynı hapse düşmesi an meselesidir. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل وضعه في السجن نفسه معه |
| Birisinin daha boğulması an meselesi, eğer daha iyi bir bağlantı varsa, lütfen. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يغرق شخص آخر إذا حصلت على دليل أفضل , رجاء |
| Artık sızmaları an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل ان يغمى عليهم و يهدأوا |
| Yüzünü gördü ve kimliğini bulması an meselesi. | Open Subtitles | لقد رأى وجهِك إنها مسألة وقت قبل أن يُحدد هويتِك |
| Bizi bulmaları an meselesi | Open Subtitles | لن يعفي البشر روح واحدة إنها مسألة وقت قبل أن يجدونا |
| Güneşle aramın iyi olmamasının ortaya çıkması an meselesi. | Open Subtitles | إذن إنها مسألة وقت قبل أن تصبح كراهيتي لضوء الشمس واضحة |
| Güney Afrika'nın ışığı görmesi an meselesi, hem ne derler bilirsin "Roma bir günde kurulmadı." belki bir buçuk gündür. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن ترى جنوب أفريقيا النور وأنت تعرف ماذا يقولون، روما لم تنشأ في يوم، ربما يوم ونصف |
| Ne yazık ki, FBI'ın seni ziyaret etmesi an meselesi, ve buna izin veremeyiz. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، إنها مسألة وقت قبل أن يقوم المكتب الفيدرالي بزيارتك |
| Şu kapıdan tekerlekli sandalyeyle girmesi an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يأتي إلينا على كرسي معوقين |
| Böyle bir durumda, her şeyi berbat etmesi yalnızca an meselesi olur. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يفسد كل شيء |
| Ryland'ın dışarıdaki askerlerinin yeteneklerini geliştirip kapımıza dayanması an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن نجد جنوده "في الخارج بقواهم المتفوقة أظن " جوردين محق |
| Opie'nin yeniden kulübe alınması an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يعود لهم " اوبي " ثانيةَ |
| Yerini öğrenmemiz sadece an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن نعرف أين هو |
| Burada bulduklarımızı insanlara anlatmamız gereken zaman gelecek. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن نضطر لإخبار الجميع ما وجدنا هنا |
| Anlaşmayı iptal etmesi an meselesidir. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يسحب المقبس |