| Onlar sadece yılda bir kez gerçekleşen bir olayı bekliyorlar somonların göçünü. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون حدثا يحدث مرة واحدة فقط في السنة عبور أسماك السلمون |
| Doğru. Bunun için bizi sen tuttun. Şu kapının arkasında bizi bekliyorlar ellerinde şampanyayla, Nicholas! | Open Subtitles | هذا ما استأجرتنا من أجله إنهم ينتظرون خلف هذا الباب بالشمبانيا |
| Kameraları bekliyorlar. Herkesin seyretmesini istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون آلات التصوير يريدون من الجميع أن يشاهدون |
| Küçük oyunu mu büyük oyunu mu kaybetmek istersin? İşaretleyici adamım var. Temiz atış için bekliyorlar. | Open Subtitles | لدي القناصة على الجهاز إنهم ينتظرون رؤية واضحة |
| Beni geçidi tekrar açmamı bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون مني أن أفتح البوابة مجدداً. |
| Sadece zamanını bekliyorlar! Bizi daha önemli bir şey için ortadan kaldıracaklar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون فحسب ليهاجمونا جميعاً ذات مرة بشيء كبير |
| Emin olmak için birkaç test sonucunu bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون فقط نتائج بعض التحاليل هل أنت بخير؟ |
| - Geç kaldım zaten. Kampanya ofisinde beni bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون قدومي في مكتب الحملة الانتخابية |
| Büyük bir sürpriz parti için evde bekliyorlar. Merak etme, şaşırmış gibi yaparım. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون في المنزل بحفل مفاجئة كبيرة لاتقلقي، يمكني أن أتظاهر بالتفاجيء |
| - Hemencecik adli tıpa götür. bekliyorlar. | Open Subtitles | ـ اذهب بهذا للقسم الجنائي بسرعة إنهم ينتظرون. |
| Patronlarını bekliyorlar, bu yüzden o buraya gelmeden önce bir plana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون قدوم رئيسهم، لذا فنحن نحتاج إلى خطة قبل أن يأتي. |
| Adresi buldular. Çevre emniyete alındı. İçeri girmek için bizi bekliyorlar. | Open Subtitles | .ثم ذكر عنوان بوسط البلدة .المحيط آمن، إنهم ينتظرون دخولنا |
| Şehre dün geldiler ve kızların gitmesi için vereceğimiz onayı bekliyorlar. | Open Subtitles | وصلوا إلى المدينة بالأمس إنهم ينتظرون فقط موافقتنا على الأمر |
| Artırmanın sonunu bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون حتى نهاية المزاد. |
| Söylemeniz gereken şeyi duymayı bekliyorlar efendim. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون سماع ما يجب أن تقوله سيدي |
| Bir sonraki durakta bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون بالفعل في المحطة القادمة |
| Dışarıdalar. Seni bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم بالخارج مباشرةً إنهم ينتظرون |
| Büyük patronlarının ortaya çıkmasını bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون ظهور رئيسهم الكبير |
| Sizi içeride bekliyorlar beyler. | Open Subtitles | أيها الساده إنهم ينتظرون بالداخل |
| Toplantı odasında bekliyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينتظرون في غرفة المؤتمرات. |