| Eğer bu canlı yayın iki hafta önce çekildiyse Bu mümkün. | Open Subtitles | إنه ممكن لو كان البث الحي أطلق قبل أسبوعين |
| Bir kızın ailesiyle tanışmasan ya da iyi bir işin olmasa bile tişörtünde yazan şeyden dolayı onunla bulaşabilir misin? - Evet, Bu mümkün. - Vay be! | Open Subtitles | أو الحصول على وظيفة جيدة تستطيع ان تتعرف عليها بسبب المكتوب على القميص ؟ أجل إنه ممكن ما هو " راكب الشارب ؟" |
| Bu mümkün. - Peki ya çocuk? | Open Subtitles | إنه ممكن ماذا عن الفتى ؟ |
| - Ama Bu mümkün değil. - Oh, hayır, mümkün. | Open Subtitles | لكن هذا مستحيل - لا، إنه ممكن - |
| - Her şey mümkündür, hadi ama. | Open Subtitles | إنه ممكن هيا |
| - Çok güzel. - Bu mümkün. | Open Subtitles | ذلك جميل إنه ممكن |
| Şüphesiz. Bu mümkün. | Open Subtitles | بالطبع ، نعم ، إنه ممكن |
| Bu mümkün. (Alkış) Ama benim size teklifim şu. | TED | إنه ممكن. (تصفيق) وهذا هو عرضي لكم. |
| Bu mümkün değil. Mümkün. | Open Subtitles | هذا ليس ممكناً - إنه ممكن - |
| Bu mümkün olsa bile ki öyle olduğunu söylemiyorum, Miles'ı kurtardın. | Open Subtitles | حتى لو كان ذلكَ ممكناً و أنا لا... أنا لا أقول إنه ممكن... لقد أنقذتَ (مايلز) |
| Bu mümkün. | TED | إنه ممكن. |
| Bu mümkün. | Open Subtitles | إنه ممكن. |
| Bu mümkün. | Open Subtitles | إنه ... ممكن |
| - Her şey mümkündür, haydi ama. | Open Subtitles | إنه ممكن هيا |