| Biz ve diger diyarlarin çaglar evvel kullandigi köhne bir sistem. | Open Subtitles | إنه نظام قديم اعتدنا استخدامه مع عوالم أخرى منذ سنين طويلة. |
| Biz ve diğer diyarların çağlar evvel kullandığı köhne bir sistem. | Open Subtitles | إنه نظام قديم اعتدنا استخدامه مع عوالم أخرى منذ سنين طويلة. |
| Bu bütün planlamaya rağmen evrimleşmiş bütünleşik bir sistem. | TED | إنه نظام متكامل والذي تطور رغماً عن كل التخطيطات وهلم جرا |
| Son derece gelişmiş, iç içe geçen bir kiremit sistemi bu. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنه نظام طوب متشابك بالغ التطور |
| 3D oyun sistemi. | Open Subtitles | أنظري , إنه نظام ثلاثي الأبعاد |
| Bu bir uzaylı güvenlik sistemi ve daha önce böyle bir tecrübem olmamıştı ve bu kadarını bile yapabilmem çok etkileyici olmaktan bile öte. | Open Subtitles | إنه نظام أمنى غريب لم أكن على دراية به من قبل فى الحقيقة، لقد كنتُ مدهشة للغاية |
| Kağıtta delinmiş altı noktadan oluşan hünerli bir sistem, ve onları parmaklarımla hissedebiliyorum. | TED | إنه نظام مبتكر بست نقاط تُثقب على ورقة ليمكن لي أن أستشعرها بواسطة أصابعي. |
| Çok karmaşık bir sistem ama içinde bir tane bile çöp yok. | TED | إنه نظام معقدٌ، لكن في جوهره لا يحتوي على مخلفات. |
| KIPPS gibi muhteşem modeller var mesela. Gerçekten şahane bir sistem. | TED | هناك أنظمة رائعة مثل مدارس كيبس، إنه نظام رائع. |
| Bu gerçekten çok güçlü bir sistem ve iletişim sistemimizin çoğu bundan oluşuyor. | TED | إنه نظام قوي جدا ومعظم إتصالاتنا تتكون منه |
| Tamam bu yeni bir sistem. Hepsini yüklemediler. | Open Subtitles | حسناً، إنه نظام جديد، لم يقوموا بتحويلها كلها بعد |
| Bu insanları herkesin işinden sorumlu tutabileceğin bir sistem. | Open Subtitles | إنه نظام يجعل كل العاملين مسؤولين عن أعمالهم جماعياً |
| Kusursuz bir sistem dışarıdan birisi öğrenene kadar. | Open Subtitles | إنه نظام متقن، حتى يعلم أحد من الخارج بشأنه |
| Tünellerden oluşan bir sistem var. Dün gece çözdüm. | Open Subtitles | إنه نظام كامل من الأنفاق، اكتشفت هذا البارحة |
| Çok karmaşık bir sistem, o nedenle böyle kazalar yaşanabiliyor. | Open Subtitles | إنه نظام معقد جداً، وهذه الحوادث واردة الحدوث |
| Bu arama/yanıtlamaya dayanan bir sistem. | Open Subtitles | إنه نظام استجابة للنداء إذا كنت تريدين معرفة ما يفعله هذا المحرك الحيوي |
| Bu çok hızlı tepki veren, kriz-bağımlı bir sistem. | TED | إنه نظام متفاعل للغاية, تقوده الأزمات. |
| Evet bu kötü bir sistem, ama ne yapacaksınız ki? | Open Subtitles | أجل، إنه نظام غبي، لكن ماذا بأيدينا؟ |
| İkili bir sistem. Yeni keşfettik. | Open Subtitles | إنه نظام ثنائى لقد إكتشفنا هذا للتو |
| Bletchley'de görmüştüm bunu. Tek kullanımlık şifre sistemi bu. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا في "بلتشلي" إنه نظام "لوحة المرة الواحدة" |
| - Video oyun sistemi. | Open Subtitles | - إنه نظام لعبة فيديو - |
| Sesle etkinleşmiş son model güvenlik sistemi. | Open Subtitles | إنه نظام متطور, والذي يتم تفعيله بالصوت |