ويكيبيديا

    "إنه يعلم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyordu
        
    • bilir
        
    • Biliyor
        
    • öğrendi
        
    • farkında
        
    • biliyormuş
        
    Duncan, bir şeyler yap! Yaptıklarının cezasını biliyordu ve çekecek. Af dilemek için seni göndermesi doğru değil. Open Subtitles إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل
    Yaptıklarının cezasını biliyordu. Yalvarman için seni göndermek yerine cezasını çekmeli. Open Subtitles إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل
    Ne istediğini bilir ve bunu gerçekleştirmek için en yakın yıldızdan enerji çeker. Open Subtitles إنه يعلم ماذا تريد ويوجه طاقة من أقرب نجم لـ يحقق لك ذلك.
    A eksi. Eğer A alsaydı dondurmayı hak ettiğini o da bilir. Open Subtitles منخفض , ودرجة الامتياز تجعله يحظى بالبوظة , إنه يعلم ذلك
    Biliyor, bacağımın durumunu görüyor, aramızda bir timsah olduğunun da farkında, ama bakın, bu adam bir saniyeliğine bile olsun yavaşlamıyor. TED إنه يعلم ، ويرى الحال التي عليها قدمي، ويعلم أن بيني وبينه يوجد تمساح، وأقول لكم، أن هذا الرجل لم يتوان للحظة واحدة.
    Uzaylıların geleceğini Biliyor çünkü Billy ''zamanda serbest kaldı,'' bu da olayları kronolojik sırası dışında tecrübe etmesine neden oluyor. TED إنه يعلم أن الفضائيين قادمين لأنه أصبح منفصلاً عن الزمن، مما جعله يعيش أحداثاً خارجة عن التسلسل الزمني.
    Tövbe etme planını öğrendi ve seni öldürtecek. Open Subtitles إنه يعلم عن خطة الساعة الحادية عشر خاصتك و سيقوم بوضع قاتل ليقتلك الآن
    Bir gün keşfinin doğruluğunu kanıtlamak zorunda kalacağını biliyormuş. Open Subtitles إنه يعلم بأنه سيحتاج توثيق إكتشافهم يوماً ما
    Sana Barbara Dahl'ın olduğu kaseti gönderdiğimi biliyordu. Open Subtitles إنه يعلم إنى سأرسل الشريط لك خاصة باربرا داهل عليه
    Kanıtlarla oynadığında rozetini kaybetti, bunu biliyordu. Open Subtitles عندما تلاعب بالأدلة صادرت شارته إنه يعلم ذلك
    - Hayır, öncekinde haklıydın. Yeterli zamanın olmadığını biliyordu. Open Subtitles لا , كنتى على حق من قبل إنه يعلم أنه لا يوجد وقت كافى
    Oradaki trafiği, balıkçıların ne zaman gelip turistlerin ne zaman gittiğini biliyordu. Open Subtitles إنه يعلم توقيت حركة القوارب وقام بدلك حينما عاد الصيادون الى الميناء وكانت الشرطة السايحية قد غادرت
    Çünkü o lambanın 1200 dolar ettiğini bilir. Open Subtitles إنه يعلم أن هذا المصباح يساوي 1.200 دولار
    Başkan'ın gece rüyasında ne gördüğünü bilir. Open Subtitles إنه يعلم الأحلام التي تراود الرئيس أثناء نومه ليلاً
    İyi bir müşteriyle dalaşmaktan daha iyisini bilir. Open Subtitles إنه يعلم أنه لا يجب العبث مع عميل جيد
    Tabii, burada zokayı yutmaz. Çok dikkatli olduğumuzu Biliyor. Open Subtitles بالطبع لن يقع فى الفخ هنا إنه يعلم أننا متيقظون للغاية
    Bizi en iyi atının üstünde savunacağını Biliyor. Open Subtitles إنه يعلم بأنه يمكنه القيام بأفضل شيء من أجلنا وهو علي ظهر الحصان
    Senin gücünün sevginde olduğunu Biliyor. Open Subtitles إنه يعلم أن قوتك تكمن فى قدر الحب الذي بداخلك
    Günlüğünden hakkında bir şeyler öğrendi bunu sana karşı kullanabilir ve kullanacaktır da. Open Subtitles إنه يعلم أشياء خاصة عنكِ من مفكرتكِ، والتي بإمكانه إستخدامها وسيستخدمها ضدكِ
    Kameraların farkında, bir koruması yok ve koşuyor. Open Subtitles إنه يعلم بالمراقبه و ليس معه حارس شخصي هل يركض؟
    Ona asla inanmayacağını biliyormuş. Open Subtitles قال إنه يعلم أنك لن تصدقه أبداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد