| O Amerika'da yaşıyor. Annem oraya taşınıyor ve ben de birlikte gidiyorum. | Open Subtitles | إنه يعيش في امريكا لذلك امي ستنتقل للعيش هناك وانا أيضاً |
| İtalya'da yaşıyor. Güney Tirol Arkeoloji Müzesi'nde. Çünkü o bir mumya. | TED | إنه يعيش في إيطاليا في متحف الأثار جنوب (تيرول) لأنه مومياء. |
| İtalyan avukat sorun değil, Floransa'da yaşıyor ve bir saat içinde orada olacağız. | Open Subtitles | المحامي الإيطالي لن يكون مشكلة " إنه يعيش في " فلورنس وسنكون هناك خلال ساعة |
| Evet, Kuzey'de yaşıyor. Kenar mahallelerde. | Open Subtitles | أجل، إنه يعيش في الشمال في مكان ما في الأحياء الفقيرة |
| Neyse, şu an Orange County'de yaşıyor. | Open Subtitles | على أية حال، إنه يعيش في أورانج كاونتي" الآن" |
| İşte, buldum. Wannlake'te yaşıyor. | Open Subtitles | ها قد وجدتها إنه يعيش في وانلاك |
| Üstte kalıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش في القاعدة |
| Smallville'de oturuyor. Adresine bir bakalım dedik. | Open Subtitles | إنه يعيش في سمولفيل لذا خطر لنا أن نقصد العنوان |
| Babamla görüşmüşlüğüm var. Louisiana'da yaşıyor. Sadece onun tarafından yetiştirilmedim. | Open Subtitles | ولكنني قابلت أبي , إنه يعيش في "لويزانا" , ولكنه لم يقم بتربيتي |
| "Bir arkadaş edindim. Dijon'da yaşıyor." | Open Subtitles | "عندي صديق الآن إنه يعيش في ديجون" |
| Hayır! Hindistan'da yaşıyor. | Open Subtitles | لا ، إنه يعيش في الهند |
| Alassio'da yaşıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش في الاسيو |
| Şimdi Florida'da yaşıyor. Orada kertenkeleler var, biliyor musun? | Open Subtitles | إنه يعيش في (فلوريدا) الآن، هل تعلمين بأن يوجد سحالي هناك؟ |
| Hollanda'da yaşıyor. | Open Subtitles | "إنه يعيش في "هولندا |
| Evet. Florida'da yaşıyor. | Open Subtitles | نعم ، إنه يعيش في "فلوريدا" |
| Matthew Richards. Kilburn'de yaşıyor, bir erkekle. | Open Subtitles | (ماثيو ريتشاردز) إنه يعيش في "كيلبورن" الآن |
| Mayfair'de yaşıyor! | Open Subtitles | إنه يعيش في مايفاير |
| Michael Carter adında Junction City'de yaşıyor. | Open Subtitles | (إنه يعيش في مدينة (جينكشن (تحت اسم (مايكل كارتر |
| İşte, buldum. Wannlake'te yaşıyor. | Open Subtitles | ها قد وجدتها إنه يعيش في وانلاك |
| Paris'te yaşıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش في باريس. |
| Del Mar Apartmanlarında kalıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش في شقق ديل مار |
| Kukurgali'de oturuyor. O bir Bengalli değil. | Open Subtitles | "إنه يعيش في "كوكورغالي إنه ليس ببنغالي |