ويكيبيديا

    "إنه يقطن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oturuyor
        
    • yaşıyor
        
    Bu şerefsizi gördüğünü biliyorum! Bu civarda oturuyor! Open Subtitles أعلم أنك رأيت هذا الوغد، إنه يقطن هذا الحي!
    Bu şerefsizi gördüğünü biliyorum! Bu civarda oturuyor! Open Subtitles أعلم أنك رأيت هذا الوغد، إنه يقطن هذا الحي!
    Şurada oturuyor. Open Subtitles أجل ، إنه يقطن هناك
    Orada yaşıyor. Oraya girebilir. Open Subtitles إنه يقطن المبنى وكان لديه أذن دخول
    Dostum adam Schaefer'da yaşıyor. Open Subtitles أجل, لنفعلهــا ... إنه يقطن في منطقة شايفر
    Kendisi Sebastian'ın evinde yaşıyor ve araştırma yapıyor. Open Subtitles إنه يقطن ويجري التجارب في منزل (سيباستيان)
    O şirin evde oturuyor. Open Subtitles إنه يقطن في تلك الشقة الساحرة
    - Hayır, Peabody'de oturuyor. Open Subtitles -كلا, إنه يقطن في "بيبادي "
    Gerçekten burada yaşıyor. Open Subtitles إنه يقطن هنا بالفعل.
    Karanlık dağların arkasında, iyi korunan bir şatoda yaşıyor. Open Subtitles إنه يقطن في قلعة (غاردن) الموجودة في الجبال السوداء
    New York'ta yaşıyor, orayı... yeniden düzenlemeye çalışıyormuş böylece yeni evler yapabilecekmiş. Open Subtitles إنه يقطن في (نيويورك)، ويقول أنه يحاول إعادة تخطيط الملكية لكي يتسنى له بناء شقق
    Erkek arkadaşından bir şey çıkmaz. Missouri'de yaşıyor. Open Subtitles إن الخليل طريق مسدود إنه يقطن في (ميسوري)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد