| Kışın ortasındayız. Yakıt parasını karşılayamaz. Bir işe ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن في منتصف الشتاء وسيحرمونها من التدفئة، إنّها بحاجة إلى وظيفة سهلة |
| Sana, benden çok daha fazla ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لك الآن ، أكثر من حاجتي أنا لك |
| Onun biraz vakte ihtiyacı var. Gideli sadece bir iki gün oldu. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لبعض الوقت ولم يمرّ سوى يومين |
| Onun iyi olmaya ve bir şeyler yapmaya ihtiyacı var ve bunu yapacak. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لصحتها حتى تعود لحياتها الطبيعية، وهذا ما ستفعله |
| Annesinin de yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لأمّها و أمّها بحاجة للمُساعدة |
| Mahremiyete ihtiyacı var, konsere değil. | Open Subtitles | إنّها بحاجة إلى الخصوصية، وليس للأداء. |
| Yardıma ihtiyacı var, Jack. | Open Subtitles | إنّها بحاجة إلى من يساعدها في تخطي هذا. |
| Bana ihtiyacı var. Onun yanında değildim. | Open Subtitles | إنّها بحاجة إليّ لم أكن هناك لأجلها |
| Bu hatunun güzel dokunuşlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة إلى اللمسة المُلائمة. |
| - Temiz kana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لدماء نظيفة نقل دم ؟ |
| Seni geri götürmeye geldim. Annemin sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | جئت لأعيدك، إنّها بحاجة ماسّة إليك. |
| Alışmak için biraz zamana ihtiyacı var - hepsi bu. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لبعض الوقت لتتكيّف... |
| Yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة للمساعدة |
| Dinlenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لإستراحة |
| İhtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة إليه |
| Doktara ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لطبيب |
| - Temiz kana ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لدماء نظيفة |
| O kadar üstüne geliyorlar ki. Desteğime ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة إليّ بجانبها |
| Bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لنـا |
| Yardımımıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها بحاجة لمُساعدتنا. |