| Bunun hakkında düşündüm. Zor bir durum, ama anladığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد فكّرت في ذلك، إنّه أمرٌ قاسٍ بعض الشّيء لكن أعتقد بأنّ لديّ الحلّ |
| Affedersiniz. Sadece gülmem tuttu. Çok komik bir durum. | Open Subtitles | أنا آسفٌ يا رجل، لقد كنتُ أضحكُ وحسب، أعني إنّه أمرٌ مضحك |
| Evet, konu sen olunca ağzı çok sıkıymış. Merak uyandırıcı bir durum. | Open Subtitles | أجل، معكَ، تُصبح حذرةً قليلاً إنّه أمرٌ مثيرٌ للفضول |
| - Atkı takmak sana has bir şey. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.إنّه .. إنّه أمرٌ تمتاز به |
| Polislere has bir şey. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ يتعلّق بالشرّطة |
| Mahkumların arasına karıştığın üçüncü gün bıçaklandın. Bunun bir rekor olduğunu söylemeliyim evlat. | Open Subtitles | الجميع يخرج في اليوم الثالث، إنّه أمرٌ منوطٌ باللوائح وحسب يا بُنيّ. |
| Mahkumların arasına karıştığın üçüncü gün bıçaklandın. Bunun bir rekor olduğunu söylemeliyim evlat. | Open Subtitles | الجميع يخرج في اليوم الثالث، إنّه أمرٌ منوطٌ باللوائح وحسب يا بُنيّ. |
| Bu senin kontrol edebileceğin bir şey değil. Bu senin kontrol edebileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ لا يمكنك السيطرة عليه |
| Bu senin kontrol edebileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ لا يمكنك السيطرة عليه |
| Küçük düşürücü bir durum. Sanki ben beş yaşında çocukmuşum gibi. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ مُهين , وكأنّي أبلغُ خمسُ سنواتٍ |
| Aslında üzücü bir durum. | Open Subtitles | . إنّه أمرٌ محزنٌ نوعاً ما في الحقيقة |
| Çok travmatik bir durum. | Open Subtitles | . إنّه أمرٌ مؤلم لهم |
| Acil bir durum, yani vakit harcamayalım da Birkhoff bizi bağlasın. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ طاريء لذا لنتوقّف عن إهدار الوقت و اجعلي (بيركوف) يصلنا بها |
| Acil bir durum çıktı. | Open Subtitles | عليّ الذّهاب إنّه أمرٌ طاريء |