|   Kalan maçlarını kazanırsan ve rakiplerin kaybederse yarı finale ya da finale kalırsın.   | Open Subtitles |    إن فزت بالمباريات المتبقية ومُنِىَ خصومك بخسارات كبيرة فمن يدرى؟ يمكنك بلوغ المباريات النصف نهائية والنهائية حتّى   | 
|   Sen kazanırsan, ben kazanırım. Seni öldürürlerse, ben kazanırım.   | Open Subtitles |    إن فزت أنت، فسأفوز أنا أيضا، وإن خسرت، فسأفوز   | 
|   -Eğer bir madalya kazanırsan çatıda yaşamana izin veririz.   | Open Subtitles |    إن فزت بميدالية، فسنسمح لك بالعيش في الشقة العلوية   | 
|   Tuhaf bir nedenle kazanırsam, taç yakma şöleni benim evde.   | Open Subtitles |    إن فزت لسبب غريب سنقيم حفل حرق التاج في بيتي   | 
|   Ama ben kazanırsam, ben ya da Leo son anda baltayı indirmekten vazgeçebiliriz.   | Open Subtitles |    لكن إن فزت .. حسناً، سيكون أمر لايصدق في تلك اللحظة الأخيرة ربما حتى ليو وأنا   | 
|   Eğer Indianapolis'teki yarışmayı kazanırsam, belki üniversiteye gidebilirim, belki Cape Canaveral'da bir iş bulabilirim!   | Open Subtitles |    إن فزت فى انديانابوليس ربما استطيع الذهاب للجامعة وربما أستطيع الحصول على وظيفة فى كيب كانافريل   | 
|   Madalya kazanırsan çatı katında oturmana bile izin veririz!   | Open Subtitles |    إن فزت بميدالية، فسنسمح لك بالعيش في الشقة العلوية   | 
|   Eğer kazanırsan Bordeaux şarabının son şişesini sana veririm.   | Open Subtitles |    إن فزت به، سأتخلّى عن الزجاجة الأخيرة من هذا النبيذ   | 
|   Ama kazanırsan bunların hiçbir önemi yok tabi ki.   | Open Subtitles |    لكن لا شيء من هذا مهم بالطبع إن فزت بالتحدي.   | 
|   Eğer kazanırsan sonra işte buraya otururuz sakinleşiriz ve erkek arkadaşın gelene kadar TV falan izleriz.   | Open Subtitles |    إن فزت, تعلم, أننا سنبقى هنا.. سنمرح, نشاهد التلفاز معاً, حتى يأتي خليلك.   | 
|   Bu gece çok kazanırsan belki küçük bir kızı mutlu etmeye yardımcı olabilirsin.   | Open Subtitles |    لذا، إن فزت بقدر مال من المال الليلة ربّما بإمكانك أن تجعل فتاة صغيرة سعيدة   | 
|   Yarın karşılaşmayı kazanırsan, sadece sen değil onlar gibi milyonlarca kız da seninle birlikte kazanacak.   | Open Subtitles |    إن فزت بالغد لن تفوزي وحدك ملايين الفتيات من عينتهما سيفوزن معك   | 
|   Bak ne diyeceğim bu eli kazanırsan onlardan bir tane kendine alabilirsin.   | Open Subtitles |    ... إذن، سأخبرك شيئا إن فزت بهذه الجولة ستختار واحدة لنفسِك يا بُني   | 
|   Eğer kazanırsan, U.S. takımı seni geri isteyecektir.   | Open Subtitles |    أعلم أنه إن فزت فسيرد فريقك عودتك   | 
|   kazanırsan sana geri döneceğini mi sanıyorsun.   | Open Subtitles |    و أنت تعتقد أنكَ إن فزت سوف تعود إليك.   | 
|   Tamam. Adamına söyle, ben kazanırsam kravat takıp fakülte sempozyumuna katılacaksın.   | Open Subtitles |    حسناً، قل لرجلك أنه إن فزت فستحصر حفل الكلية، و ارتدي ربطة عنق   | 
|   Tepeden ilk inene bin dolar veriyorum tabii ben kazanırsam, hepiniz eve tabana kuvvet dönersiniz.   | Open Subtitles |    سأمنح 1000 دولار لأوّل من ينزل من المنحدر ما عدا إن فزت. الأمر المفروغ منه، عندئدٍ عليكم العودة للمنزل حفاة   | 
|   Tamam, ama ben kazanırsam bana bu oyunu öğretmek zorundasın.   | Open Subtitles |    -حسناً ، لكن إن فزت ، فعليك أن تعلمني اللعبة   | 
|   - Evet. Demek istediğim, kazanırsam daha az dövüşebilirim.   | Open Subtitles |    أقصد أنه إن فزت بمباراتين أو ثلاثة فسأقاتل أقل   | 
|   Tamam, bu eli kazanırsam sırtıma masaj yapacaksın.   | Open Subtitles |    حسناً، إن فزت بهذه الجولة، ستدلكين ظهري.   |