| Sürekli ne kadar taşaklı bir İrlandalı aileden geldiğimizi duyuyorum. | Open Subtitles | أسمع كل تلك القصص عن أنني من عائلة إيرلندية قوية |
| Bu bir kuşak, bu bir uçak, bu alt-orta sınıf bir İrlandalı aile. | Open Subtitles | إنه طائر .. إنها طائرة إنها عائلة إيرلندية من الطبقة الوسطى |
| Yarı İrlandalı, Yarı İtalyanım .. Diyorum ki, Tanrı Amerika'yı korusun. | Open Subtitles | ولكنني من أصول إيرلندية إيطالية أنا كل هذا يجب أن أقول ، بارك الله في أميريكا |
| Banshee, yaklaşık 12.yüzyıla kadar beş İrlanda kraliyet ailesiyle ilişkide bulunmuştur. | Open Subtitles | الشياطين كانت ترتبط بخمس عائلات ملكية إيرلندية الى القرن الثانى عشر. |
| Eğer İrlanda'nın kırsal bölgelerine giderseniz ve yaşlı bir bayana adres sorarsanız, kentin bütün simgeleri hakkında birkaç detaylı İrlanda hikayesine kendinizi hazırlayın. | TED | إذا ذهبت إلى الريف الإيرلندي و سألت سيدة مسنة عن الاتجاهات، حضر نفسك لقصة إيرلندية مفصلة عن كل معالم الطريق، حسنا؟ |
| İtalyan anne, İrlandalı karı ve geri zekâlı bir oğul. | Open Subtitles | ،أم إيطالية زوجة إيرلندية وابن متأخر عقلياً |
| Kendini İrlandalı karılarla kaybetip ailesini sattı. | Open Subtitles | فقد نفسه مع امرأة إيرلندية وتخلى عن عائلته |
| İrlandalı kadınların her biri balık kokulu cinsel ayrımcılık ağızlarından bıkıp usandı. | Open Subtitles | لكل إمرأة إيرلندية مريضة وتعبت من رائحة فم السمك الجنسية |
| Deli kadınlarla çıktım. Hiçbiri İrlandalı değildi. | Open Subtitles | واعدت بعض غريبات الأطوار، لم تكن أحداهن إيرلندية. |
| Bu zehirleme olayının ana şüphelisi olan İrlandalı kadının izini moda gösterisine kadar sürdük. | Open Subtitles | لقد تعقبنا المرأة المسؤولة عن التسميم امرأة إيرلندية لعرض أزياء حيث التقت بضحية أمستردام |
| İrlandalı kaba bir hizmetçi ile tedbirsiz bir ittifak olsa bile ve bir keresinde çorbayı yanlış taraftan servis eden bir erkek olsa da. | Open Subtitles | حتى لو كان بين خادمة إيرلندية خشنة التعامل ورجل سكب لي الحساء ذات مرة من الجهة الخاطئة |
| Vefat eden bir İrlandalı kadın vardı ve kocası mezar taşına şöyle yazdırmıştı: | Open Subtitles | كانت هناك امرأة إيرلندية ماتت وزوجها كتب على شاهد قبرها، |
| Annemin ailesi Londra'ya İrlanda'dan göç etmişti ve İrlandalı kökeniyle gurur duyuyordu. | Open Subtitles | عائلة أمي من أصول إيرلندية وكانت فخورة جداً بتراثها الإيرلندي |
| İngiliz. Belki İrlandalı. Aksanlı, koyu saçlı. | Open Subtitles | بريطانية، أو ربما إيرلندية لهجتها، شعرها الداكن |
| Stinky ve Smelly ise, gelmiş geçmiş en hızlı İrlanda dansını yaptılar. | Open Subtitles | وستينكي وسميلي قاما بأسرع رقصة إيرلندية معروفة |
| İrlanda barına girip Guinness birası içmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب للحي الإيرلندي وأطلب بيرة إيرلندية |
| Girilecek kadar büyük bir puro nemlendiriciye, küçük bir havuza ve büyük annemin doğduğu İrlanda barını bir kopyasına sahibim. | Open Subtitles | مرطاب سجائر شاسع، مسبح دائري ونسخة مطابقة من حانة إيرلندية أين ولدت جدّتي |
| Sonra bara gittik. İrlanda barına. | Open Subtitles | و لقد ذهبنا للمشرب ، لقد كانت حانة ، حانة إيرلندية |
| İrlanda halk oyunları, Yunan mitolojisi ve hatta Maud Gonne'nin sürekli kendini inkar etmesi. | Open Subtitles | أسطورة إيرلندية من أصل إغريقي و عن رفض مود غون المستمر له |
| - Annem İrlandalıydı. | Open Subtitles | ـ والدتي كانت إيرلندية |
| Ayrıca yarı İrlandalıyım. | Open Subtitles | وأنا نصف إيرلندية |