| Hemen çıkmalıyız, yoksa geç kalacağız. Seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | يجب علينا الذهاب وإلا سنتأخر لم أرد إيقاظك فقد كان نومك هانئا |
| Bir uyandım, ikimiz de soyulmuştuk ve seni uyandırmak yerine, hırsızları yakalamak için peşlerinden gittim. | Open Subtitles | . إستيقظت ووجدت نحن الأثنين سرقنا . وبدلاً من إيقاظك ذهبت إلى صيد اللصوص بنفسى |
| Özür dilerim, Rachel. uyandırmak istememiştim. İyi ki doğdun, bu arada. | Open Subtitles | عذراً، لم أرد إيقاظك عيد ميلاد سعيد بالمناسبة |
| Pek değil. Bir şeye ihtiyacınız olursa yanınızdayım, bu saatte Uyandırdığım için de kusura bakmayın. | Open Subtitles | أنا الي جانبك في هذا هذه اللحظات وسامحني علي إيقاظك |
| O kadar tatlı görünüyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. | Open Subtitles | وكنت تبدو جميلاً جدا لم أستطع تحمل إيقاظك |
| Çünkü uyusaydın, uyandırmak zorunda kalırdım. | Open Subtitles | وحتّى إن كنتِ كذلك، فسيتوجّب عليّ إيقاظك |
| Üzgünüm, kalktığım zaman seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | مرحبًا، معذرة،لم أرد إيقاظك حينما إستيقظت |
| Gerçekten gerekmedikçe seni şafak vakti uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | قررت عدم إيقاظك عند الفجر مالم يكن ذلك ضروريًا جداً |
| Tess ile kahve için buluştuk ve seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | لقد قابلت تيس لشرب القهوة ولم أرد إيقاظك |
| - Dün gece yatağa gelmedin. - Seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | ـ أنت لم تأتي إلى السرير بليلة الأمس ـ لم أرغب في إيقاظك |
| Gece nöbetine kaldığını ve bu gece de kalmak istediğini bildiğimden seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | أعلم أنّك تولّيت نوبة متأخرة وأنّك ستقومين بمثلها الليلة لذا لم أرِد إيقاظك. |
| Vakit geç olmuştu. Seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | كان الوقت متأخرا ولم أشأ إيقاظك |
| - uyandırmak istememiştim. | Open Subtitles | أنا متأسفٌ أبي، لم أقصد إيقاظك من النوم |
| O kadar güzel görünüyordun ki, uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | كنت تبدين جميلة جداَ ، ولم ، آه... أرد إيقاظك... |
| Çok güzel uyuyordunuz, sizi uyandırmak istemedik. | Open Subtitles | أنت كنت نائم فعلاً. ولم . نرد إيقاظك |
| Çok güzel uyuyordunuz, sizi uyandırmak istemedik. | Open Subtitles | أنت كنت نائم فعلاً. ولم . نرد إيقاظك |
| Uyandırdığım için üzgünüm, Aurora. | Open Subtitles | أنا آسفة يا "أورورا" على إيقاظك سأشرح لك لاحقا. |
| Seni Uyandırdığım için üzgünüm ama burada bıraktığım birşeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | آسف على إيقاظك ولكني أريد ما تركته هنا |
| Evet, bak, Uyandırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | نعم، اسمع، أنا متأسف على إيقاظك |
| -O zamandan beri, seni uyandırmaya çalışıyoruz. -Muhtemelen rüya görüyordun. | Open Subtitles | نحاول إيقاظك منذ ذلك الحين - مؤكد أنك كنت تحلم - |
| Zaten iki kez uyandırmayı denedik. | Open Subtitles | حاولنا إيقاظك مرتين بالفعل |
| Uyandırdığımız için üzgünüz, bayım. | Open Subtitles | آسف على إيقاظك , سيدي |
| Uyandığımda, Herkese söylediğim gibi Pilotu, paraşütle atlarken gördüm, Ama seni uyandıramadım. | Open Subtitles | إستيقظت لأجد الطيار يقفز بالمظلة من الطائرة كما أخبرت الجميع لم أستطع إيقاظك |
| Kaba bir şekilde uyandırıldığın için özür dilerim. | Open Subtitles | و أعتذر بشده عن إيقاظك بوقاحه |