| Yalnızca emirlerimi uyguluyorlardı. Tüm sorumluluğu üstüme alıyorum. | Open Subtitles | ينفذون اوامرى , وانا اتحمل المسئولية كاملة |
| Bunlara katlanabileceğimi düşünmüştüm ama artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | اعتقدت اننى يمكن ان اتحمل ، ولكنني لا استطيع |
| Ben ölebilirim, ama senin ölmene dayanamam. | Open Subtitles | يمكنني أن أموت و لكن لن اتحمل أن تموت انت |
| Ben sadece onca sağlıklı organın çöpe gideceğini düşünmeye dayanamadım. | Open Subtitles | وأنا لم اتحمل فكرة ان كل تلك الاعضاء ستذهب هدرا |
| Rosie sadece bu düşünceye katlanamıyorum. | Open Subtitles | روزي. فقط لم اعد قادر على ان اتحمل الفكرة |
| Lütfen hayır deme, bu kadarına katlanamam. | Open Subtitles | رجاءً، لا تقل لا أنا لا أَستطيع انا اتحمل أكثر |
| Ve burada yaşamak zorundayım çünkü bir dairenin parasını karşılayamam. | Open Subtitles | ويجب ان اعيش هنا لاني لا اتحمل كلفة شقتي الخاصة |
| Tekrar söylüyorum. Bunu bilmememin tüm sorumluluğunu alıyorum. | Open Subtitles | انا اقولها مره اخرى ، انا اتحمل المسئوليه كلها لعدم معرفه هذا |
| Hayır, bütün sorumluluğu ben alıyorum. Ama öğrencilerimle bir kez daha konuşmam gerek. | Open Subtitles | أنا اتحمل المسؤوليه كامله ولكن يجب علي التحدث الى الطلاب اولاً |
| Üzgünüm ama Monica'ya karşı bir sorumluluğum var ve bunu çok ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | حسنا"انا اسفة, لكن انا لديه مسؤولية لمونيكا وانا اتحمل تلك المسؤولية بجدية كبيرة |
| Yeter, dayanamıyorum! -Bacakları, göğüsleri... | Open Subtitles | توقف ,انا لا استطيع ان اتحمل أكثر سيقانها، بزازها |
| Bu yuppie kadınlara dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اتحمل هذه المرأة مترفة بحذائها الرياضي و تضع الووك مان في اذنها |
| dayanamıyorum. Kolum. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اتحمل ذراعى, ذراعى اللعين |
| Hayır, böyle şeylere dayanamam. Eve gidelim. | Open Subtitles | لا,انا لا اتحمل هذه الاشياء لنعد الى البيت |
| Zaten küçüğüm, bir de kel olmaya dayanamam! | Open Subtitles | ولا أعتقد انه يمكننى أن اتحمل كونى اصلع. |
| Aramak zorundaydım. Daha fazla dayanamadım. | Open Subtitles | كان يجب ان اتصل,انا لا استطيع ان اتحمل اكثر من هذا |
| Dünyada birbirimize yaptığımız zulümlere katlanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اتحمل ما نقوم به ضد بعضنا البعض هناك بالاسفل |
| Buna katlanamam. Seni uyarıyorum. Başlama gene. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل ذلك لا اتحمل انا احذرك لا تبدأ |
| Açıkçası bunu karşılayamam, ...asla tamamen geri ödenemez. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أستطيع ان اتحمل هذا انه لا يمكن أن ادفع بالكامل |
| Eğer kaçakçılığa maruz kalsalardı ya da öldürülselerdi buna dayanamazdım. | Open Subtitles | اذا تمت متاجرتهم او قتلهم لا استطيع ان اتحمل ذلك |
| Ve doğal olarak, onun bütün hareketleri için tüm sorumluluğu üstleniyorum... ve her tür zarar için ödeme yapacağım. | Open Subtitles | وبالطبع , انا اتحمل المسئوليه الكامله عن كل افعاله وسأقوم بدفع تعويضا عن كل الاضرار |
| Bu saçmalga katlanmak zorunda degilim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اتحمل هذا الهراء. |
| Biliyor musun, o kadar güzelsin ki, daha fazlasını kaldıramam. | Open Subtitles | تعرفين أنت فقط جميلة جداً لن يمكنني أن اتحمل اكثر من هذا |
| Hata yapan insanlara tahammülüm yoktur. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اتحمل من يرتكبون الأخطاء, هل انا واضح ؟ |
| Dürüst davranacağım, ben buna daha fazla dayanamayacağım çünkü bu tür şeylere alışık değilim. | Open Subtitles | ساكون أمين معك ،انسة, لا استطيع ان اتحمل اكثر من هذا . فقط انني لم اعتاده ، هذا كل شيء. |
| Geldim, çünkü başa çıkmama yardım edecek başka bir şey buldum. | Open Subtitles | نعم تحملت,لاني وجدت شيئ غيره ساعدني اتحمل |
| Gibbs, bunları daha ne kadar kaldırabilirim hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | جيبز ، لم اعد اعرف أن كنت استطيع ان اتحمل اكثر من ذلك |