| Büyük ölçekli bir analiz yapabilirler ve bana bilgilerimi sadece anlaştığımız şekilde kullandıklarını gösteren şifrelenmiş bir kanıt temin edebilirler. | TED | يمكنهم عمل تحليل بيانات واسع النطاق وإعطائي إثباتا مشفرا باستخدامهم بياناتي بالطريقة التي اتفقنا عليها. |
| Bayan Moneypenny, Japon SIS ile anlaştığımız | Open Subtitles | آنسة مونيبيني أعط 007 كلمة السر التي اتفقنا عليها |
| Ama 12.5 milyonu istemiyorum. anlaştığımız gibi yedi istiyorum. | Open Subtitles | لكن لا أريد الـ12 مليون ونصف أبغي الـ7 التي اتفقنا عليها مقدماً |
| Bunun anlaştığımız medya planınla ilgili olduğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أظن أنها الخطة الإعلامية. التي اتفقنا عليها. |
| Federico bu anlaştığımız şartlar değil. | Open Subtitles | فيديريكو هذه ليست الشروط التي اتفقنا عليها |
| Al, anlaştığımız bir buçuk Rupi. | Open Subtitles | هذه هي 1.5 روبية التي اتفقنا عليها... |
| anlaştığımız gibi eğlenelim. | Open Subtitles | الحفلة كما اتفقنا عليها |