| Amerikan Tıp Birliği'nden uzmanları göreve çağırdı. | Open Subtitles | و إدارة الغذاء والدواء و اتّحاد الأطباء الأمريكي |
| Suikastçılar Birliği adında bir organizasyon var ve 3 üyesinin hedefinde siz varsınız. | Open Subtitles | ثمّة منظمة تدعى اتّحاد القتلة، وثلاثة من أعضائها يستهدفونك. |
| Şimdi anlıyorum ki olaya Suikastçılar Birliği ile girmemeliydim. | Open Subtitles | وفقًا لإدراك مؤخّر، فلم يتعيّن أن أجيء بذكر اتّحاد القتلة. |
| Karıncaların kökünü kurutup suçu Avcı Cemiyeti'ne atma niyetindeler. | Open Subtitles | إذًا هدفهم إبادة النمل ملقين باللّوم على عاتق اتّحاد الصيادين. |
| Bayanlar ve baylar. El ele verip Avcı Cemiyeti'nin irfanını ve namusunu yeniden ayağa kaldıralım! | Open Subtitles | سيّداتي وسادتي، دعونا نبني معًا اتّحاد الصيادين بالحكمة والكمال. |
| Hemşire sendikası ile olan müzakeresinin komple bir özetini istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ مُلخّصًا كاملًا عن مفاوضات اتّحاد الممرّضات. |
| Ben de Suikastçılar Birliği'ndeki tüm tatillerini kullandın zannetmiştim. | Open Subtitles | وأنا من ظننتك استنفذت كلّ أيام أجازتك من اتّحاد القتلة. |
| Bunu söyleyeceğine Suikastçılar Birliği'yle 10 kere karşılaşmayı yeğler. | Open Subtitles | لآثر خوض 10 جولات مع اتّحاد القتلة عوض الاعتراف بذلك قطّ. |
| Suikastçılar Birliği'ndeki yerini almamı istiyor. | Open Subtitles | يريدني أن أتقلّد مقامه في اتّحاد القتلة. |
| Bir parçam saygı bile duyuyor ama burada mevzubahis, Suikastçılar Birliği'nin önderliği. | Open Subtitles | لكن قيادة اتّحاد القتلة معلّقة بين طرفين الآن. |
| Evet. Suikastçılar Birliği. İçeride bir önderlik kavgası var. | Open Subtitles | أجل، اتّحاد القتلة، يحاولون حسم مشكلة بالقيادة. |
| - Suikastçılar Birliği'nden eğitim almamış olabilirim ama kendi başımın çaresine de bakarım. | Open Subtitles | ربّما لم يدربني اتّحاد القتلة، لكن بوسعي حماية نفسي. |
| Şimdiye kadar Suikastçiler Birliği'ni dağıtarak ikimizi de özgür bıraktığımı anlarsın sanıyordum. | Open Subtitles | خلتك أدركت بحلول الآن أن بتفكيكي اتّحاد القتلة، حررت كلينا. |
| Son sevgilim, Suikastçılar Birliği üyesiydi. | Open Subtitles | خليلتي السابقة ضمن اتّحاد القتلة. |
| Suikastçılar Birliği'nden olmadığın belli. | Open Subtitles | جليًّا أنّك لست من اتّحاد القتلة. |
| Aslında, Meteor Şehri'ne çöp adı altında silah ve değerli metalleri sağlayan da Mafya Cemiyeti olmalı. | Open Subtitles | بالحقيقة ثمّة من يزوّد "مدينة الشهاب" بالأسلحة والمعادن النفيسة بحجّة النفايات. إنّهم بالتأكيد اتّحاد المافيا. |
| Demek amaçları Karıncalar'ı imha edip sorumluluğu da Avcı Cemiyeti'ne yıkmak. | Open Subtitles | إذًا هدفهم إبادة النمل، مُلقين" "بالمسؤوليّة على عاتق اتّحاد الصيادين |
| Nihayet Avcı Cemiyeti hamlesini yapacaktır. | Open Subtitles | "وأخيرًا، شرع اتّحاد الصيّادين بالتصرُّف" |
| Söz konusu doğal yaşam alanının Avcı Cemiyeti tarafından idare edileceğinde uzlaşıldı. | Open Subtitles | "تمّت الموافقة على إخضاع المحميّات الطبيعيّة لاختصاص اتّحاد الصيادين" |
| Avcı Cemiyeti biyolojik araştırma ekibi sayesinde Kimera Karıncalar'ın varlığını öğrenir. | Open Subtitles | نُبّئ اتّحاد الصيادين عن نمل" "الكيميرا) من فريق البحث الأحيائيّ) |
| Zayiatın yayılmasından çekinen hükümet, Avcı Cemiyeti'den karıncaların topyekun imhasını ister. | Open Subtitles | "ومن منطلق التخوُّف من انتشار الخراب..." "طلبت الحكومة من اتّحاد الصيّادين إبادة النمل" |
| Prescott Hastaneleri'nin hemşire sendikası ile müzakeresi. | Open Subtitles | مفاوضة (مستشفيات بيسركوت) مع اتّحاد ممرضاتهم. |