On iki adam general. 50.000 dolar. | Open Subtitles | اثنا عشر رجلاً أيها الجنرال مقابل خمسين ألف دولار |
Demek istediğim, annesi şu anda On iki adımlık programı mı ne uyguluyor. | Open Subtitles | اعني، والدتها ...هي دائما تعمل مثل اثنا عشر خطوة أو ما إلى ذلك |
O kaçığa On iki yılımı verdim ve bir avuç barbarın önünde beni alay konusu etti. | Open Subtitles | ضيعت اثنا عشر عاماً على ذلك الأحمق في النهاية جعلني أضحوكة أمام حشد من البربر. |
...yaklaşık bir düzine belki de 20 düzine kadar... ...araştırma yapmaları gerekirken yapmıyorlar. | TED | هم في الواقع يقوموا ببعض التحقيقات خارج الاراضي الامريكية ما يقارب اثنا عشر منهم سنويا و ربما عشرون في احسن الاحوال |
Oniki! Onbeş! Yediyüz üç! | Open Subtitles | اثنا عشر ، خمسة عشر سبع مئة وثلاثة |
O kaçığa On iki yılımı verdim ve bir avuç barbarın önünde beni alay konusu etti. | Open Subtitles | ضيعت اثنا عشر عاماً على ذلك الأحمق في النهاية جعلني أضحوكة أمام حشد من البربر. |
Artık insanları kaçırıp öldürür oldular. Anakaradan On iki çocuk kaçırıldı. Şimdi ailelerinden sekiz haneli paralar isteniyor. | Open Subtitles | اثنا عشر شخصاً خطفوا بنفس الطريقة الآن آبائهم سيضطرون لدفع المال من أجل ذلك |
Beyefendiye On iki bin dolarlık bir makbuz hazırla lütfen. | Open Subtitles | هلا جعلت هؤلاء السادة يوقعون على عقد دفع اثنا عشر ألفاً رجاءاً؟ |
Belki on ya da On iki seans. | Open Subtitles | ربما تحتاجين من عشرة إلى اثنا عشر جلسة من العلاج الكميائي |
Sanırım sekiz. Ama dokuz da olabilir, On iki de. | Open Subtitles | أعتقد سيكونون ثمانية ويمكن أن يكونوا تسعة أو عشرة أو اثنا عشر |
Bir giriş, On iki çelik cıvata var. | Open Subtitles | قفل بمدخل واحد و اثنا عشر مزلاجا فولاذيا |
On iki yıldır bu sandalyede oturuyorsun. | Open Subtitles | اثنا عشر عاماً وأنت جالس على الكرسي. |
On iki yıldır Sana kendi ayakkabılarını gösteriyorum. | Open Subtitles | ولمدة اثنا عشر عامً وأنا أريك حذائك. |
On iki yıldır yangın çıkmamıştı. | Open Subtitles | لم ينشب حريق منذ اثنا عشر عاماً. |
On iki kişi akşam yemeği için oturuyor. | Open Subtitles | اثنا عشر شخصاً جلسوا على العشاء |
On iki saat önce, cezaevi doktorunu öldürdü. | Open Subtitles | قبل اثنا عشر ساعة، قام بقتل طبيب السجن |
- On. On iki. - Bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun? | Open Subtitles | اثنا عشر , 13 ومتي كنتِ تنوين إخبارنا ؟ |
- Günde On iki kez. En sevdiğim yer:.. | Open Subtitles | اثنا عشر مره في اليوم في مكاني المفضل |
O zamanlarda Paris'te bir düzine kadar iyi parfümcü vardı. | Open Subtitles | كان هناك ما يقرب من اثنا عشر صانع للعطور فى باريس فى تلك الأيام |
Bazen iki, bazen bir düzine. | Open Subtitles | الأمر يختلف أحياناً واحدة أو اثنتان و أحياناً اثنا عشر |
FBI'ın açıklamasına göre Oniki kişinin ölümüne neden olan uçak lastiğinin düşmesine, sabotaj neden oldu. | Open Subtitles | حيث قد أنتهت بحصيلة اثنا عشر قتلى |