| Pekala, omuzlarından tut. Üç deyince. Hazır mısın? | Open Subtitles | حسناً، احمله من كتفه عند العدّة الثالثة، مستعدّ؟ |
| Saldırıya uğruyoruz. Açıklamaya vakit yok. Bacaklarını tut, taşı. | Open Subtitles | نتعرض للهجوم، لا وقت للشرح أمسك قدمه، احمله |
| tut onu. | Open Subtitles | -احمله -ماذا؟ احمله لبعض الوقت |
| Kaldır onu ve götür buradan. Joe, onlara yardım et. | Open Subtitles | احمله الى الخارج ، وانت يا جو ساعده |
| Kaldır onu, korkak herif! | Open Subtitles | احمله يا أيها الجبان اللعين |
| Arkamda gölgem var mı diye bakma, ben onu içimde taşıyorum. | TED | لاتنظروا الى الشبح الذي احمله في داخلي |
| - Sana taşıdığım yükten bahsedeceğim. | Open Subtitles | - سأحاول - لأسهل الامر دعني اخبرك عن العبء الذي احمله |
| İşte böyle tut ve parmaklarını buraya koy. | Open Subtitles | احمله هكذا، وضع أصابعك هنا |
| Çivi, sıkı tut. Daha çok erken! | Open Subtitles | الوتد، احمله بسرعة، إنه على وشك! |
| Hadi. tut onu. | Open Subtitles | هيا , احمله معي |
| tut. | Open Subtitles | جاك، لا! احمله خارجا |
| tut lütfen. | Open Subtitles | احمله من فضلك |
| tut onu. | Open Subtitles | احمله |
| - Shane, ayaklarını tut. | Open Subtitles | -شاين) احمله من قدميه) |
| Al, sen tut. | Open Subtitles | احمله |
| Wulfric, tut onu. | Open Subtitles | (ولفرِك)، احمله |
| Kaldır onu. - Tamam, baba. | Open Subtitles | احمله . حسناً يا أبي - |
| Haydi, Kaldır onu. | Open Subtitles | هيا , احمله |
| 3 haftadır yanımda taşıyorum. | Open Subtitles | وانا احمله اينما اذهب منذ 3 اسابيع |
| İstersen kurşunları çıkart. Sadece korunma amaçlı taşıyorum. | Open Subtitles | انا احمله فقط للحماية |
| taşıdığım ortak yaşam iki yıl sonra yetişkin olacak. | Open Subtitles | -ان السيمبيوت الذي احمله بداخي سوف يكتمل نموه في خلال عامين. |