| Sana is yerinden ulasmaya çalistim ama seni tanimadiklarini söylediler. | Open Subtitles | حاولت الوصول إلى عملك لكنهم اخبروني أنهم لم يسمعوا عنك |
| O gün, tez danışmanlarımla görüşmem vardı. Bana anıtın o gün yıkılacağını söylediler. | TED | في ذلك اليوم، حدث أن كان لي إجتماع مع المشرفين، وقد اخبروني أن التمثال سوف يسقط في ذلك اليوم. |
| Hatta, tayfta görülen yıldızlardan bir tanesinin aslında farklı bir galaksiden geldiğini söylediler. | TED | في الحقيقة اخبروني ان احد النجوم التي نشاهدها في الطيف نجم غريب, قادم من مجرة أخرى. |
| söyleyin bakalım, hızlı bir şey mi olduğunu düşündünüz ilk gördüğünüzde? | TED | اخبروني , هل بدر الى ذهنكم انها دراجة سريعة عندما لمحتموها اول مرة ؟ نعم لقد بدر |
| Lütfen öyle durup bakmayın. Ne yapabileceğimi söyleyin. | Open Subtitles | رجاء , لاتقفوا تحملقوا إلي اخبروني ماذا أصنع |
| Otopsi raporundakileri tekrar söyle. | Open Subtitles | اخبروني مجددا ما الذي ذكر بتقرير التشريح |
| Bana hapiste olduğunu söylemişlerdi. Uzunca 4 yıl daha hapiste dinlenecektin. | Open Subtitles | اخبروني انه تم ابعادك كنت مرتاحا لأربعة سنين في السجن |
| Onlara aynı soruyu bir kez daha sormuştum. Ne dediler biliyor musun? | Open Subtitles | لقد سألتهم هذا السؤال مرارا هل تعرف ماذا اخبروني |
| İkiniz sevişme oturumlarına genelde nasıl başlıyorsunuz anlatın bakalım. | Open Subtitles | إذا اخبروني, كيف تفتتحان عادة علاقاتكم الجنسية؟ |
| onlar bir sonraki Karmapa'yı arıyorlardı ve onların anne ve babam ile konuştuğunu farkettim, sonra haberler geldi ve bana Karmapa olduğumu söylediler. | TED | كانوا يبحثون عن الكارمابا القادم، لاحظت انهم يتحدثون مع امي وأبي. وأتتني الاخبار بأن اخبروني أنني الكارمابا. |
| Beni öldüreceklerini söylediler, bu yüzden şikayet edemedim. | Open Subtitles | اخبروني انهم سيقتلوني لذلك لم ابلغ عنهم. |
| Bana Njala'nın bir canavar olduğunu, öldürülmesi gerektiğini, bunu yapmanın bir onur olduğunu söylediler. | Open Subtitles | اخبروني ان نجالا وحش يجب ان يقتل وان ذلك شرف لي |
| Bak dostum, bana arabaya binmemi ve sadece sürmemi söylediler, o kadar. | Open Subtitles | ما هو الفرق , لقد اخبروني بأن اصعد السيارة و اقودها و قد قُدتها |
| -Ön masaya bırakın. -Bana sizi görmemi söylediler. | Open Subtitles | خذها إلى االمكتب اخبروني أن أئتى لمقابلتك. |
| -Ön masaya bırakın. -Bana sizi görmemi söylediler. | Open Subtitles | خذها إلى االمكتب اخبروني أن أئتى لمقابلتك. |
| Korumalar dün burada beş saat geçirdiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد اخبروني الحراس انك قضيت خمس ساعات هنا بالامس |
| Ama konuşun benimle. Sizi sıkan bir şey yaparsam söyleyin. | Open Subtitles | لكنك يمكنكم التحدث معي اخبروني إذا ازعجكم شيء |
| Şimdi söyleyin bana. Ama gerçeği söyleyin. İyi misiniz? | Open Subtitles | والان اخبروني , اخبروني الحقيقة , هنل انتم بخير ؟ |
| - Yine de bayağı büyük bir haber. - Oh, Tanrım, söyleyin şunu! | Open Subtitles | مع ذلك ، انه أمر مهم - يا الهي ، فقط اخبروني - |
| Nerede olduğunu söyle de gidip alayım. | Open Subtitles | اخبروني أين هو فحسب لكي استطيع أن اساعده |
| Bana bunun, bebeğin akıllı ama kalpsiz olacağı anlamına geldiğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | اخبروني أن هذا يعني .. أن الطفل . سيكون ذكياً ، وبلا قلب |
| Bana da dediler. Sanırım oda kartlarını vermek için çağırdılar. | Open Subtitles | أجل, وانا اخبروني ايضاً أظن ان ذلك لكي يتحصلوا على قيمة الاقامة في الفندق |
| Ee millet, her şeyi anlatın, neler oldu bitti? | Open Subtitles | اذن ، ايها الرفاق ، اخبروني ، مالذي حدث ؟ |
| O kim? Diğerleriyle görüştüm. Bana olayları anlattılar. | Open Subtitles | لقد إشتشرت أخرين ، وقد اخبروني بأشياء ولكنهم قالوا لي بأنك تعرفين الكثير |