İkinci bir şüpheli suç mahalinden arkasında iz bırakmadan kayboldu. | Open Subtitles | و المشتبه به الآخر اختفى من مسرح الجريمه بدون أى دليل خلفه |
Ve puf! Gözlerinin önünde kayboldu. Bunlar bir şey hatırlatıyor mu? | Open Subtitles | اختفى من أمامك مباشرةً، فهل يذكّرك أيّ من هذا بشيء؟ |
Ve puf! Gözlerinin önünde kayboldu. Bunlar bir şey hatırlatıyor mu? | Open Subtitles | اختفى من أمامك مباشرةً، فهل يذكّرك أيّ من هذا بشيء؟ |
Tüm dahili kayıtlardan silinmiş. | Open Subtitles | اختفى من كافة السجلات الداخلية |
Yani, onu her kim öldürdüyse, profesyonel. Sanki dünya üzerinden silinmiş gibi. | Open Subtitles | فيبدو كما لو أنه اختفى من على وجه الأرض |
Bu noktada tarihten de kaybolmuş gibi görünüyordu, ben bunu bulana dek. | Open Subtitles | عند هذه النقطه يبدو انه اختفى من التاريخ الى ان وجدت هذه |
Cinayetten tutuklanmış, beraat etmiş. Sonra ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | اعتقل لجريمة، وانتهى به الأمر أن خرج منها حرّاً، ثم اختفى من على وجه البسيطة |
Hiçbir şeyimi kaybetmem, ama çantamdan kaybolmuştu. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن فقدت شيئاً، ولكن ذلك المفتاح اختفى من حقيبتي، |
Sadece bir kitap, sonra yayım hayatından kayboldu. | Open Subtitles | كتاب واحد فقط، ومن ثمّ اختفى من الحياة العامّة. |
Sonra da iz bırakmadan ortadan kayboldu. | Open Subtitles | وبعدها بالطبع، اختفى من دون أثر |
Buradan mı kayboldu, yani bu evden ? | Open Subtitles | هل اختفى من هنا أقصد من هذا البيت؟ |
Curtis Peck ortadan kayboldu. | Open Subtitles | كورتيس بيك اختفى من على الخريطه |
Geceden bir anda kayboldu ve kız onu hiç aramadı mı? | Open Subtitles | ألم تتّصل بعد أن اختفى من الحفل؟ |
Pazar günü erken saatlerde sahip olduğu kulübün dışında kayboldu. | Open Subtitles | ... اختفى من أمام النادي الخاص به في الساعات الأولى من صباح يوم الأحد |
Nathan Flomm denen adam yeryüzünden silinmiş. | Open Subtitles | هذا الرجل، (نيثان فلوم)، كأنه اختفى من على وجه الأرض. |
Grotto'yu temsil etmek karışık bir iş ama onunla olan işimiz ve sizinle olan anlaşmamıza dair tüm kanıtlar kayıtlardan bir şekilde silinmiş. | Open Subtitles | تمثيل (غروتو) قد تكون مسألة معقدة، ولكن مجدداً، كل الأدلة عن عملك معه وإتفاقنا معكِ يبدو أنه قد اختفى من السجل العام |
Bu gece seninle olmalıydı ortadan kaybolmuş biriyle değil. | Open Subtitles | أنت من يجب أن يكون برفقتها الليلة وليس رجل اختفى من حياتها فجأة |
Fotoğraftaki küçük çocuk Robbie Shaw, 2000'de Mill Valley'de kaybolmuş ve hiç şüpheli belirlenememiş. | Open Subtitles | الفتى الصغير بالصورة اسمه روبي شو اختفى من وادي ميل في عام 2000 و لم يتعرف على اي مشتبه بهم |
El üstünde tutulan bir memur bir anda ortalıktan kaybolmuş. | Open Subtitles | هذا الضابط الكبير اختفى من على وجه الكره الأرضية |
Tüm aramalara rağmen, Matthew Davenheim ortadan kaybolmuştu. | Open Subtitles | وبطريقة وأخرى, "ماثيو دايفينهايم" اختفى من على وجه الأرض |
Nora daha önceden de kaybolmuştu. | Open Subtitles | فـ(نورا) كان قد اختفى من قبل |