ويكيبيديا

    "اختلاق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uydurmayı
        
    • uydurma
        
    • uydurmak
        
    • üretmeyi
        
    • uydurmaya
        
    • uydurup
        
    • uyduramaz
        
    • üretmekten
        
    • içine karıştın
        
    Komple teoriler uydurmayı kes artık. Onların Diddle'e işkence ettiklerini falan bilmiyorsun. Open Subtitles توقف عن اختلاق نظرية المؤامرة هذه لا تعلم إن كانوا قد عذبوه
    - O bir kazaydı Kim. Olanları reddedip bahane uydurmayı bırak. Open Subtitles توقفى عن اختلاق الاعذار من اجله وانكارك لما حدث
    Hikaye uydurma konusunda üzerine yoktur, bilirim. Open Subtitles أعلم كم أنت ممتاز في اختلاق القصص
    Her gün dinleyici yorumu uydurmak o kadar da kolay değil. Open Subtitles ليس من السهل اختلاق تعليقات للمستمعين كل يوم
    Onun için bahane üretmeyi ne zaman bırakacaksın? Open Subtitles متى تتوقفي عن اختلاق الاعذار لأجله؟
    Sansasyonel hikayeler uydurmaya çalışan gazeteler gibi değiliz biz. Open Subtitles ..نحن لسنا أحد هذه الصحف التي تحب اختلاق القصص المثيرة, أتعلمون؟
    Bahane uydurup durma da tüm gücünle saldır. Vaktimi boşuna harcıyorsun. Open Subtitles توقّف عن اختلاق الأعذار، آتني أقوى ما لديك ولا تهدر وقتي.
    İnsan böyle bir şeyi uyduramaz. Open Subtitles لا يمكنك اختلاق شيء كهذا فأتحدّاك فقط أن تحاول
    Kapı çalmaktan yoruldum, neden hala tamir etmediğimiz hakkında olmayan bahaneler üretmekten bıktım. Open Subtitles سئمت طرق الأبواب و اختلاق الأعذار لعدم إصلاحنا سباكة المنزل
    Neyin içine karıştın? Open Subtitles اختلاق ماذا؟
    İnsanlar hakkında hikayeler uydurmayı kesmelisin. Open Subtitles يجب أن تتوقف عن اختلاق قصص عن الآخرين
    Mazeret uydurmayı bırak. Open Subtitles - توقف عن اختلاق الأعذار. - لن يتدنى "الخان" العظيم إلى درجة
    Sen de uydurmayı kes artık... Open Subtitles وأنتِ توقفي عن اختلاق القصص
    Bu arada iddiaya girerim ki elemanın Parkinson'dan ölen baba hikâyesi tamamen uydurma! Open Subtitles بالمناسبة ، أراهن بدفتر شيكاتي كاملا على أن القصة حول موت أبيه بـ داء "باركينسون" عبارة عن اختلاق
    Tamamen uydurma bir şeyin sonuçlarını tartışmıyorum. Open Subtitles لن أناقش نتائج هي عبارة عن محض اختلاق.
    Lois Lane'in muhabirlik kuralları arasında "uydurma hikayeler" olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles حسناً، أظنّ أنّه فاتني قراءة بند اختلاق الأخبار بين "قواعد (لويس لاين) الصحفية."
    Ruhsal sorunların olduğu yönünde hikâyeler uydurmak zorunda kalırdım. Open Subtitles سيكون عليّ اختلاق قصص عن مرض عقلي شديد
    Bana hikaye uydurmak zorunda değilsin. Open Subtitles لست في حاجة إلي اختلاق القصص
    O yüzden bahaneler üretmeyi bırakıp, işini bitir! Open Subtitles في الواقع لذا ما رأيك أن تتوقفي عن اختلاق الأعذار وتنهي الأمر!
    Ve onun için bahaneler üretmeyi kes. Open Subtitles ! و توقف عن اختلاق مبررات لذلك
    İyi bir mazeretinin olmadığını biliyorum bu yüzden seni kötü bir mazeret uydurmaya zorlamayacağım. Open Subtitles فلن أجبرك على اختلاق أي عذر سئ
    Ardından oğlum için peri masalları uydurmaya başladım. Open Subtitles ثم بدأت اختلاق حكايات خرافية لإبني
    Yani, sonuçları uydurup, diğer deneyleri bu sonuçlar üzerinden yapamazsınız. TED أقصد، لا تستطيع اختلاق النتائج، ومن ثم القيام بتجربة أخرى بناء على تلك.
    Dört yaşındaki çocuk, babasının poposunu ellediği yalanını uyduramaz. Open Subtitles بعمر الرابعة، ليس بمقدورك اختلاق قصة عن أب يمسك بمؤخرتك
    Onun için bahane üretmekten bıkmadın mı? Open Subtitles ألا تمل أبداً من اختلاق الأعذار لها؟
    Neyin içine karıştın? Open Subtitles اختلاق ماذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد