| Elimden geldiği sürece ülkeme Hizmet etmekten gurur duyarım. Efendim. | Open Subtitles | انا فخور بان اخدم بلادي باي مكان كان , سيدي |
| Katolik kilisesine üye olup Hizmet ederim. Harika olur. | Open Subtitles | ممكن ان اخدم في الكنيسة سيكون ذلك شئ رائع |
| Cumhuriyetçi bir Başkanın bende yönetiminde görev almamı istemesi sana biraz... | Open Subtitles | الم يسألر رئيس جمهوري مني أن اخدم في ادارته يعتبر قليلا.. |
| Buyur o zaman. İşin bittiğinde külotumu kaldırırsın. | Open Subtitles | اخدم نفسك بنفسك، فقط اعد ملابسي لمكانها عندما تنتهي، وسأطلب البيتزا |
| Çocuklara servis yapmıyorum-- çıkarın onu buradan. | Open Subtitles | انا لا اخدم الصغار هيا اخرجوه من هنا |
| Dolapta daha bira var. Keyfine bak. | Open Subtitles | هناك ما يكفي من البيرة في الثلاجة اخدم نفسك |
| Ülkeme Hizmet etmek ve donanmanın en iyi pilotu olmak. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن اخدم وطنى وأكون أفضل طياريها |
| Denerken ölmeye gönüllülere Hizmet etmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن اخدم مع الذين يريدون الموت وهم يحاولون |
| Ama onun yerine ülkesine Hizmet etmek için yaşını büyüten bir kardeşimin bağırsağını açıyorum. | Open Subtitles | أنتزعوني من . . هذا التقدم مخلفا ورائي 17 سنة علي ان ادع تلك السنين لكي اخدم بلدي |
| Gitmeden önce son kez Hizmet etmek isterim. | Open Subtitles | قبل ان اغادر ارجو ان اخدم سموك مرة اخيرة |
| Grant benden görev yapmamı istedi ve Birleşik Devletler Başkanı senden görev yapmanı istediğinde... | Open Subtitles | جرانت طلب مني ان اخدم, وحين يطلب منك رئيس الولايات المتحدة أن تخدم. |
| Irak'ta görev yaparken biraz Arapça öğrenmiştim. | Open Subtitles | "كنت اتعلم بعض اللغة العربية عندما كنت اخدم في "العراق |
| Sizinle birlikte görev yapmak bir onurdu. | Open Subtitles | كان شرف لي ان اخدم معكم |
| Buyur. Acele et, çok zamanımız yok. | Open Subtitles | اخدم نفسك بسرعة ليس لدينا وقت طويل |
| Lütfen, Buyur al. | Open Subtitles | بالطبع , اخدم نفسك |
| Buyur. | Open Subtitles | اجلس. اخدم نفسك. |
| Her zaman gülümseyerek servis yapın. | Open Subtitles | أفسدتوا الأمر دائماً اخدم بابتسامة |
| Yataklar kutuların içinde. Burada herşey self servis . | Open Subtitles | السرير اسفل الصندوق اخدم نفسك بنفسك |
| Ben, barın köşesinde oturan şu tatlı adama servis yaptıktan sonra anlatırsın. | Open Subtitles | . اخبريني بشأنه بعد ان اخدم الأمور |
| Mini barda bol miktarda somon var bu yüzden Keyfine bakın. | Open Subtitles | هناك الكثير من سمك السلمون , لذا اخدم نفسك |
| Orası kesin. - Keyfine baksaydın Walt. | Open Subtitles | و اخدم نفسك أيها البولاك الغبي |
| Elbette. Ne istersen. Keyfine bak. | Open Subtitles | بالطبع , تناول ما تريده اخدم نفسك |