| O bir barbarın oğlu ama onu Edwin'in oğluymuş gibi seviyorum. | Open Subtitles | هذا الطفل من البربري ولكنني احبه كما لو كان طفل ادوين |
| Edwin mobil bir dişçi muayenehanesine dönüştürmüş olduğu karavanıyla Kentucky'yi dolaşıyor. | Open Subtitles | يقود ادوين حول ولاية كنتاكي بمركبته التي حولها إلى عيادة اسنان |
| İki aydır Viking Ragnar tarafından zalimce öldürülen iyi kral Edwin için yas tutuyoruz ve hâlâ bunun intikamını almadık. | Open Subtitles | لشهرين انتحبنا علي الملك الجيد ادوين والذي بواسطة القاسي راجنر الفايكنج قد قتل ولم ينتقم له حتي الان |
| Edwin'le olan beraberliğiniz meyvesiz bile kalmış olsa hepimizin size saygı duyduğundan emin olun. | Open Subtitles | لتعلم ان اتحادك مع ادوين غير مجدي كن واثقا ان تتذكر احترامنا جميعا |
| Kardeş Godwin,bir oğlum var. Ama Edwin'den değil. | Open Subtitles | اخ جودين , انا حبلي بطفل ولكن ليس من ادوين |
| Edwin Hubble evrenin enginliğini keşfetmekle arzuladığı bilinilirliğe ulaşabildiğini hiç düşünmedi. | Open Subtitles | لم يشعر ادوين هابل بنجاح انجازه لاكتشافه مدى اتساع الكون |
| Edwin, Junius Brutus, ve John Wilkes Booth. | Open Subtitles | ادوين , جونيوس بروتوس , وجون ويلكس بوث ؟ |
| Dallas'ta General Edwin A. Walker'a suikast girişimi olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | علمنا للتو بوجود محاولة اغتيال استهدفت حياة الجنرال ادوين ووكر في دالس |
| Edwin bugün Larry ile buluşuyor çünkü tüm dişlerini çekip yerlerine takma diş takmayı planlıyor. | Open Subtitles | د. ادوين سيقابل لاري اليوم وهو يخطط على انتزاع جميع اسنانه |
| Evet, ilk kısım 1929 yılında başlıyor. Büyük astronom Edwin Hubble'ın uzaktaki galaksilerin bizden giderek uzaklaştığını fark ederek uzayın kendi kendine esnediğini, genişlediğini ortaya koymasıyla. | TED | حسناً ، يبدأ الجزء الأول في الماضي في 1929 عندما أدرك الفلكي العظيم ادوين هابل ان المجرات البعيدة تتباعد في عجلة عنا بما يؤسس ان الفضاء نفسه يتمدد يتوسع |
| Edwin'in bununla ne ilgisi var anlamadım. | Open Subtitles | لا أري ما الذي سيفعله ادوين في هذا |
| Edwin'in, senin ve Eva'nın hayatı olmuştu ama hiçbir zaman kendi hayatım olmamıştı. | Open Subtitles | كانت حياة ادوين ... وحياتك وايفا لم تكن أبداً حياتي |
| Edwin'in altın yatırımından gelen para var. | Open Subtitles | لديَّ دخل من أسهم الذهب التي تخص ادوين |
| O yüzden Edwin de beni meyve bahçesinde öptüğünde... | Open Subtitles | لذا عندما قبلني ادوين في البستان |
| Zavallı Edwin. Hiçbir zaman bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ادوين المسكين لم يفعل شيئاً أبداً |
| Edwin'in annesini sevmiyorsun, ve broşundan da nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تحبين ... والدة ادوين وتكرهين دبوسها |
| Tam bir tarif elde etmiş. Söyle Edwin. | Open Subtitles | يقول ان لديه وصف كامل له, قل يا ادوين, |
| Hastandeki mucize doğumlarla ilgili dedikodular zaten dolaşıyor, Edwin. | Open Subtitles | هناك إشاعه في المستشفى عن معجزات الولاده "يا " ادوين |
| - Hani şu mucize şifacın var ya gerçek isminin Edwin Musinga olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | انت تعرف معالج المعجزات "ظهر أن أسمه الحقيقي " ادوين موسينجا |
| Kızlardan rica ettim. Bana Rahip değil, Edwyn deyin, dedim. | Open Subtitles | قلت للفتيات, لا تنادونني "بريفيرند ادعوني ب"ادوين |
| Özür dilerim Bayan Edwina, ama savaşın sesi çok yakından geliyor. | Open Subtitles | انا اسفه سيده , ادوين لكن القتال يبدو قريبا جدا |