| Sen Git ve yapman gerekeni yap döndüğünde biz yine burada olacağız. | Open Subtitles | انت اذهب وافعل ما عليك فعلة و سنكون هنا حينما تعود حسنا |
| Bakman gereken bir karın ve oğlun var. Git bunu yap. Gerçekten. | Open Subtitles | خذ زوجتك والولد لتعتني بهم اذهب وافعل , حقا |
| Evet. Git şu şampiyonluk ve adalet işini yap. Sonra da beni görmeye gel. | Open Subtitles | نعم, اذهب وافعل عملك البطولى وبعدها تعالى لترانى |
| Sanju benim dostum. Git ve yaşlıların yaptığı şeyi yap. | Open Subtitles | . اذهب وافعل ما يفعله كبار السن سانجو صديقتى |
| Bunu durdurabilecek tek kişi sensin, yani Git ve bir şeyler yap. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي لديه فرصة لإيقاف كل ذلك، اذهب وافعل شيئاً |
| Tamam sen Git, bunu yap. Ben de gidip Tanrı`yı bulayım, içkiyi bırakıp kendime daha hassas davranayım, ve saat imkansız buçuk da burada bulaşalım. | Open Subtitles | اذهب وافعل ذلك، وانا سوف أبحث عن شخص معتزل للشب ولديه مشاكل عاطفية معك |
| Sen kararını çoktan verdin, o halde Git ve yap. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد اتخذت بالفعل، قرارك النهائي، لذا اذهب، اذهب وافعل ذلك. |
| Güven bana. Git al da gel hadi. İhtiyacın olursa buradayım. | Open Subtitles | ثق بي، اذهب وافعل هذا أنا هنا إن احتجت إلي |
| Şimdi Git ve ne yapman gerekiyorsa onu yap. | Open Subtitles | الآن اذهب وافعل ما يُفترض بك فعله. |
| Git ve ne yapman gerekiyorsa onu yap. Biz gidiyoruz. | Open Subtitles | اذهب وافعل ما تحتاج اليه لتجعلها مستعدة ، سنتحرك! |
| Git daha yararlı birşeyler yap. | Open Subtitles | اذهب وافعل شيء ما نافع |
| O zaman Git başka şey yap. | Open Subtitles | اذهب وافعل اي شيء |
| Git başka yerde takıl. | Open Subtitles | اذهب وافعل ذلك بمكان اخر |
| Sen Git radar tuzaklarına dön. | Open Subtitles | اذهب وافعل شئ مفيد |
| Git ve önemli birşeyler yap. | Open Subtitles | اذهب وافعل شيئا مهما |