| Bir polisin dul eşini, kocasının özel hayatı hakkında rahatsız etmen yanlış. | Open Subtitles | كان تقدير سئ منك ان تُزعج ارملة شرطى عن حياة زوجها العاطفية |
| Anlıyorum. Polisin dul karısını koruyorsunuz! | Open Subtitles | لقد فهمت انت تحاول التغطية على ارملة شرطى |
| dul kalalı beş yıl oluyor. | Open Subtitles | اننى ارملة منذ 5 سنوات وقد كنت زوجة جيدة |
| Hayır, hayır, hayır. Öyle bir adam değilim ben. Bir dulu dolandıramam. | Open Subtitles | انا لست من ذلك النوع لايمكنني خداع ارملة |
| Ve anladım ki , ben artık bir dulum. | Open Subtitles | و فكرت, (ويلبي), انا ارملة الان |
| Öyle bir adamın dul karısı olmak büyük onur. | Open Subtitles | علي أن أقول بأنني اتشرف لكوني ارملة لمثل هذا الرجل |
| Bize "kara dul" örümceği derler, ama şimdi dul bir "kara dul" oldum. | Open Subtitles | واصبحت ارملة ترتدي الاسود وما زلت حتي الان ارملة ترتدي الاسود |
| dul kalmasını sağlayacağın kadınla neden... resmi konuşuyorsun ki? | Open Subtitles | سيدة تودسكى سينثيا , لماذا تنادينى بلقب امراة ستجعلها ارملة |
| Neden benle resmi konuşuyorsun? Yakında dul kalacak biriyim. | Open Subtitles | سينثيا , لماذا تنادينى بلقب امراة ستجعلها ارملة |
| Jackie'n. Şu hâle bak. Benim ne kadar mutlu olduğumdan ve senin dul olmandan bahsediyoruz. | Open Subtitles | اسمعيني الحياة تمشي وانا كيف اكون سعيدة وانت ارملة |
| Zengin bir dul, daha yaşlı bir kadın olan Hatice, | Open Subtitles | طلبت منه ارملة غنية اكبر سنا اسمها خديجة |
| O kurnaz kadın kara dul olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون المرأة الماكرة هي ارملة سوداء |
| Genç yaşta dul kaldınız ve Şerif oğlunuzu yalnız büyütmek zorunda kaldığınızı söyledi. | Open Subtitles | كنت ارملة صغيرة و الشريف قال انك اضطررت لتربية ابنك بنفسك |
| Bu kadın senin karın olabilir ama bunu üzülerek söylüyorum, kendisi bir dul olmak üzere. | Open Subtitles | هذه السيدة ربما تكون زوجتك لكني اسف ان اخبرك, انها قاربت على ان تصبح ارملة |
| Beni yuva yıkan biri aynı zamanda bir dul ayrıca yaşayan akrabası olmayan bir çocuk suçlu olarak adlandırdılar. | Open Subtitles | لقد اسموني هادمة البيوت وايضا ارملة وايضا من الاحداث الجانحين بدون اي اقارب احياء |
| Sonunda doğduğu kasaba olan Rostov-on-Don'a dönüp doktorluk yaptı. 1941'de dul kalmışken iki kızıyla birlikte Nazi işgal güçleri tarafından kasabanın sinagoguna götürülüp vuruldu. | Open Subtitles | في عام 1941م، اصبحت ارملة إختُطفت هي و بناتها الاثنين بواسطة النازيين و قتلوا في مدينة مجاورة. |
| Bu adam bir cenazede bir dulu bile tavlayabilir. | Open Subtitles | هذا الرجل يستطيع ان يواعد ارملة في عزاء |
| St. Clair'in dulu. | Open Subtitles | انها ارملة السيد كلير |
| St. Clair'in dulu. | Open Subtitles | انها ارملة السيد كلير |
| Ben bir dulum. | Open Subtitles | انا ارملة |
| Sen dul değilsin. dulun anlamı bu değil. | Open Subtitles | انتي لستِ ارملة لايطلقُ عليكي هذا الاسم. |
| Sen de dulsun,o da dul. | Open Subtitles | انت ارمل وهي ارملة |