| - Evet efendim. Şunu alıp karargâha götürün. Onu sorgulamak istiyorum. | Open Subtitles | ألقي القبض على هذا الرجل , و أحضره الى مقري , أريد أن يتم استجوابه |
| Bilgisi olabilecek birini tespit etmişler. Onu sorgulamak üzereler. | Open Subtitles | لقد حددوا رجلاً قد يملك المعلومات إنهم يوشكون على استجوابه |
| Bence sırf onu sorgulamış olmak için sorguya çekmek istiyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تريد استجوابه . لمجرد أنك تريد ذلك |
| Birkaç saat daha onu sorguya çekemeyecekler. | Open Subtitles | ولن يكون بمقدورهم استجوابه إلا بعد عدة ساعات |
| Şu anda Birleşik Devletler Senatosu tarafından sorgulanıyor. | Open Subtitles | إنه يتم استجوابه من أعضاء مجلس الشيوخ الأمريكي |
| 10 yaşındayken 3 kişinin öldüğü bir yangınla ilgili olarak sorgulanmış. | Open Subtitles | يا الهى، عندما كان فى العاشرة تم استجوابه خلال تحقيق عن حريق قتل 3 اشخاص |
| Allison bütün bekar insanlar hakkında haklıymışsın. Bugün sorgulamayı yaptık. | Open Subtitles | أليسون ، لقد كنت محقة بشأن كل شخص تم استجوابه اليوم |
| Onu sorguladığımız zaman bunu dikkate alacağız. | Open Subtitles | سنأخذ هذا بعين الاعتبار عند استجوابه |
| sorgulamak için... - ...zor bela yakaladığın adamı kastediyorum? | Open Subtitles | هو من نجحنا بالوصول إليه يمكننا استجوابه |
| Kimliği belirlenemeyen bu kişi en son dün akşamki mum ışığı seremonisinde görüldü ve olayı araştıran dedektif onu sorgulamak isterken yayan olarak oradan kaçtı. | Open Subtitles | هذا الرجل المجهول تمت رؤيته آخر مرّة ليلة أمس في مسيرة شموع وقد هرب جريًا على الأقدام حينما حاول المحقق استجوابه |
| Yani Teo Braga'yı "almak" istiyorsun onu sorgulamak mı, hapse atmak mı yoksa kafasına bir kurşun sıkmak mı? | Open Subtitles | هل تريدين الحصول على تيو براجا بمعنى استجوابه ام اعتقاله ام وضع رصاصة في رأسه ؟ |
| Yarışmamızı sürdürmek istiyorsanız onu sorgulamak için beklemelisiniz. | Open Subtitles | طالما تريد استكمال منافستنا، فيجب أن تؤجّل استجوابه. |
| Konsolosluk dışında alan memuru tarafından sorguya çekiliyor. | Open Subtitles | لقد تم استجوابه من قبل عدد من الضباط خارج القنصل. |
| Burada sorguya çekilen tek hasta bakıcı neden ben oluyorum? | Open Subtitles | لمَ أنا مقدم الرعاية الوحيد الذي يتم استجوابه هنا؟ |
| Sorumlu bir yetişkin bulana kadar, onu sorguya çekemeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نستطيع استجوابه حتى نتعقب ولي أمر مسؤول |
| Hanımefendi, şu anda federal ajanlar tarafından sorgulanıyor. | Open Subtitles | سيدتي، في اللحظة الراهنة يتم استجوابه من قبل عملاء فيدراليين. |
| Jack geçitte bıçaklanan garson Lucy McCabe ile olan ilişkisinden dolayı sorgulanmış. | Open Subtitles | يجري استجوابه جاك في اتصال مع لوسي مكابي نادلة التي كانت طعن في النفق. |
| - Ne? - Asla sorgulamayı başaramadığımız tek tanık kim? | Open Subtitles | من الشاهد الوحيد الذي لم نستطع استجوابه قط؟ |
| Onu sorguladığımız zaman bunu dikkate alacağız. | Open Subtitles | سنأخذ هذا في الاعتبار عند استجوابه |
| Bir ajan dahili soruşturmadayken prosedür Sorgu tamamen bitene kadar onu yalıtılmış tutmaktır. | Open Subtitles | فالاجراءات ان يتم عزله حتى يتم استجوابه نهائياً |
| En azından onun ev hapsini iptal ettirip, buraya getirerek sorgulama yoluyla rahatsız olmasını istiyorum. | Open Subtitles | على الأقل أن اطلب استجوابه هذا سيوقف امر تقييده بالمنزل |
| Bay Bates sorgusunda, sizin ihtiyatlı davranmasını önerdiğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد صرّح السيد بايتز عند استجوابه أنك نصحته بالحذر والتعقل |
| Ve tanıştığınız herkes Sorgulanacak ve araştırılacak. | Open Subtitles | وكل شخص تحدثت اليه سيتم استجوابه والتحقيق معه |
| Fuhuşa teşvik ve seks işçiliğiyle suçlandığını ve ayrıca Dr. Masters'ın reşit olmayan birine uygunsuz davranıştan dolayı sorgulandığını da söyledi. | Open Subtitles | التُهم هي القوادة والدعارة وأنّ الدكتور ماسترز أيضاً يتم استجوابه فيما يتعلّق بتعديات على قاصر. |
| Onu yönlendirerek tekrar sorgulayacaksın. | Open Subtitles | عليكِ استجوابه مجدداًً لـ إعادة توجيه القضية |