| Mutantlar. Derhal Teslim olun yoksa sizi yok ederim. | Open Subtitles | أيّها المسوخ استسلموا الآن وإلاّ ستدمرون. |
| Roma adına, Teslim olun Galyalılar! | Open Subtitles | باسم روما استسلموا, أيها الغاليين |
| Hayır, " Fransa kralı adına Teslim olun." dedim. | Open Subtitles | لالقد قلت استسلموا بأسم ملك فرنسا |
| Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri yüce gönüllük gösterip canlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |
| Halkın gözü önünde bu utanç içinde teslim oldular. | Open Subtitles | هم من استسلموا بهذا الشكل العام المشين |
| Olaysız şekilde teslim olursanız, kimsenin zarar görmeyeceğine söz veriyorum. | Open Subtitles | استسلموا بهدوء و أعدكِ ألّا يتعرّض أحدٌ لأذى |
| New York'da yedi kisinin fazla sicaklara yenik düstügü bildirildi. | Open Subtitles | في مدينة نيويورك، سبعة أشخاص لقوا مصرعهم بعد أن استسلموا بسبب درجة الحرارة المرتفعة |
| Vazgeçin çocuklar! | Open Subtitles | استسلموا يا أولاد |
| Bütün vilâyet dönüşüyor. Herkes pes etti. | Open Subtitles | المقاطعة كلها تتغير لأن الناس استسلموا |
| Ne yapacaklarını bilmiyorlar ondan Vazgeçtiler. | Open Subtitles | لا يعرفوا ماذا يفعلوا معه، لذا لقد استسلموا وحسب. |
| Teslim olun ve merhamet kazanın. | Open Subtitles | استسلموا الآن وسوف تنالون الرحمة |
| Derhal Teslim olun, yoksa geminize gireceğiz. | Open Subtitles | استسلموا حالاً وإلا نقتحم مركبتكم |
| Tüm çalışanlar, elinizdeki aletleri bırakıp Teslim olun. | Open Subtitles | أيها العمال ضعوا أدواتكم و استسلموا |
| Teslim olun, efendim! Kraliçe onu asla affetmeyecek, Edward. | Open Subtitles | لقد استسلموا لن تغفر له هذا يا ادوارد |
| Teslim olun. Sonra yeniden yapılandırmayı konuşuruz. | Open Subtitles | استسلموا, ويمكننا مناقشة إعادة الإعمار |
| Teslim olun ve hücrelerinize dönün. | Open Subtitles | استسلموا وارجعوا إلى زنازينكم. |
| Sessizce Teslim olun, beyler. | Open Subtitles | استسلموا بسرعه ايها الساده |
| Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri cömertlik gösterip hayatlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |
| Tek bir kılıç bile sallamadan teslim oldular. | Open Subtitles | لقد استسلموا حتى بدون أن يرفعوا سيوفهم. |
| Şimdi teslim olursanız kolluk kuvvetlerini tehdit etme suçundan ötürü yargılanmazsınız. | Open Subtitles | استسلموا الأن ولن تتم محاسبتكم بتهمة تهديد أفراد من الشرطة |
| İnsanların nefrete yenik düşeceğini düşündüm. Dışarıda bu kadar çok umudun olduğunun farkına varmamışım. | Open Subtitles | اعتقدت أن الناس استسلموا للكراهية لم أدرك مدى الأمل الموجود |
| Tamam. Vazgeçin, çocuklar. | Open Subtitles | استسلموا ايها الحمقى |
| Hepsi pes etti. | Open Subtitles | أبناء عمي قد استسلموا. |
| Bu davayla ilgilenen polisler, davadan Vazgeçtiler.. | Open Subtitles | الشرطة اللذين على القضية استسلموا |
| Yine de çok çabuk pes ettiler. Bu başka kimseyi rahatsız etmiyor mu? Amy! | Open Subtitles | و مع ذلك، استسلموا بسهولة ألا يزعج هذا شخصا آخر ؟ |