ويكيبيديا

    "استطيع الإنتظار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sabırsızlanıyorum
        
    • Bekleyemiyorum
        
    • bekleyemem
        
    • gözle bekliyorum
        
    Sidik takımyıldızı hakkında bilmediğim her şeyi duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى اسمع كل شيء عن كوكبة البول
    Bunu özgeçmişime yazmaya sabırsızlanıyorum. Open Subtitles انا لا استطيع الإنتظار حتى أضع ذلك فى سيرتى الذاتية
    Amy'nin poposundaki dövmelerin bunu duyması için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى أخبر الأوشام التي على مؤخرة إيمي عن هذا
    Hayır, Bekleyemiyorum! Open Subtitles لا, لا استطيع الإنتظار
    Bunu çözene kadar bekleyemem. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى ننهي هذا القضية.
    Bu orospu çocuğunu soyup soğana çevirmeyi dört gözle bekliyorum. Open Subtitles يا رجل, لا استطيع الإنتظار لجز هذا اللعين
    Beğendim ve diğerlerine göstermek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أحببتها لا استطيع الإنتظار لؤريها إلى رفاقي
    Her neyse, eminim gösteri çok iyiydi ve duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles على اي حال، أنا متأكد أن الحفل سار على ما يرام ولا استطيع الإنتظار حتى تحكي لي.
    Karşıma nasıl çıkacağını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار لأرى ما الذي سيقوم به
    Julius'a yaşadıklarımı anltabilmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى أخبر جوليوس بالقصة
    Çünkü bunları o soysuzlara karşı kullanmaya sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لأنني لا استطيع الإنتظار حتى نهجم على هؤلاء الملاعين
    Seni Facebook'ta stalklamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى ألاحقكي على الفيسبوك
    Çekmecelerimi doldurmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتَى أحشَي صدري
    Seninle yatağa girmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى اضعك بالسرير
    Onunla tanışmanız için sabırsızlanıyorum. Harika bir sesi vardır. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى تُقابلهاN.لديها صوت رائع.
    Evet, ona geri dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles نعم ، لا استطيع الإنتظار للعودة إليها
    Ne giyeceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار لاشاهد ما سوف ترتدين
    Seni daha yakından tanımak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار للتعرف عليكِ
    Charlotte York, seninle evlenmek için Bekleyemiyorum. Open Subtitles تشارلت يورك), لا استطيع الإنتظار) حتى اتزوجك
    Bekleyemiyorum çünkü Hookfang ve ben sanki bir olmuş gibiyiz. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار لأن (هوكفانج) و أنا, مثل فتى و تنين أصبحوا شخصواحد.
    O kadar bekleyemem. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار طوال هذه الفترة
    Sırf hamileliği artık bitsin diye bebeğin doğmasını dört gözle bekliyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى يخرج هذا الطفل حتى تتوقف عن كونها حامل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد