| Motosikletli taksi şoförü olmak için lastikleri yamalı, çok eski bir motosiklet ödünç aldı. | TED | استعار دراجة نارية قديمة بإطارات كانت تبدو كرقع القماش أكثر من كونها إطارات ليصبح سائق أجرة بدراجة نارية. |
| Bir sene kız kardeşinin mezuniyet elbisesini ödünç aldı ve o elbiseyle ne yaptı, bilmiyoruz. | Open Subtitles | استعار يوماَ ثوب شقيقته للحفلات الموسيقية وماذا فعل بذلك الثوب لا ندري |
| Dün sabah bir kitap ödünç almış. | Open Subtitles | لقد استعار كتابا صباح أمس, |
| Kiralamış ya da ödünç almış olamaz mı? | Open Subtitles | هل استعار أو استأجر قارباً؟ |
| Yanımızda oturan son adam, tost makinemi almıştı. | Open Subtitles | الشخص الأخير الذي عاش في البيت المجاور استعار محمصتي.. |
| Lanley bu raylı sistemi inşa etmem için beni işe almıştı. | Open Subtitles | (لانلي) استعار بخدماتي لكيّ أبني القطار المعلق |
| Bak, Kid şu Reno anlaşması için parayı ...ödünç aldığını söylememişti. | Open Subtitles | كيد لم يقول لك انه استعار المال لصفقة رينو |
| Kyle'ın arabasını ödünç aldı, dışarı çıktı, adamın birini vurdu evinize geldi, arabayı bıraktı, silahı sakladı. | Open Subtitles | لقد استعار سيارة كايلي خرج, قتل رجل عاد إلى منزلكم, أعاد سيارة خبئ المسدس |
| Midesi de nasıl kazınmış, bir but ödünç aldı. | Open Subtitles | وكان جائعاً للغاية لذا استعار قطعة من اللحم |
| - Alex Joseph bu Humvee'yi ödünç aldı. | Open Subtitles | استعار أليكس جوزيف تلك القاطرة |
| Şey, birkaç yıl önce arabamı ödünç aldı. | Open Subtitles | لقد استعار سيارتي قبل بضعة سنوات. |
| - Selam. Neredeyse bitiriyorum. Erkek arkadaşım taşınmam için bir kamyonet ödünç aldı. | Open Subtitles | اكاد انتهي، استعار صديقي شاحنة لنقلي |
| Benim takma adımı ödünç almış olabilir, Ama bu herif bilmiyor Tekniklerim hakkında ilk şey | Open Subtitles | "لعلّه استعار لقبي ولكن هذا الرجل لا يعرف شيئاً عن أساليبي..." |
| Sanki telefonunu ödünç almış gibi. | Open Subtitles | يبدوا أنه استعار هاتفه |
| Çocuklar, korkarım Bay Simpson mikserimizi ve kupalarımızı ödünç almış. | Open Subtitles | أخشى يا (أطفال) أن السيد (سيمبسون)... استعار خلاطنا وأكوابنا |
| Porto Riko'ya gitmek için valizimizi ödünç almıştı ama başkalarının eşyalarına adını yazmaktan hiç bıkmıyor. | Open Subtitles | (استعار حقيبة للذهاب لـ (بورتوريكو لكنه لم يتعب أبداً من وضع اسمه . على أغراض الآخرين |
| Jay bunu bir striptizciden almıştı. | Open Subtitles | جاي) استعار هذا من متعرية) |
| Frankie'nin bir Iraklının cep telefonunu ödünç aldığını ve geri vermeyi unuttuğunu söylemişti. | Open Subtitles | ( فى الجنازة ، سألنى ( ووكر عن هاتف الشخص العراقى قال ان ( فرانكى ) قد استعار هاتف رجل عراقى |