Ve o zamandan beri, son 20 sene içinde Londra'da bir stüdyo geliştirdim. | TED | ومنذ ذلك الحين ، في السنوات الـ 20 الماضية ، طورت استوديو في لندن. |
Ben şimdi Harlem'deki stüdyo Müzede çalışıyorum, oradaki sergileri düşünerek, sanatın olnaklarını keşfetmenin ne demek olduğunu düşünerek. | TED | حتى الآن أنا أعمل في استوديو المتحف في هارلم، أفكر بالمعارض هناك، و في ما يعنيه لنكتشف إمكانية الفن. |
16 kişiyi ağırlayabilecek bir masa açılır ya da belki bir dans stüdyosu istersiniz. | TED | لتسع 16 شخصاً في غرفة هي في حالتها الأساسية غرفة نوم، أو ربما أنت بحاجة إلى استوديو للرقص. |
O para Anita'nın stüdyosu için, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | يا لتلك الاموال هو انيتا استوديو انت تعرف ان |
Lisa'nın sutyeni nasıl oldu da Jason'ın stüdyosunda bulundu? | Open Subtitles | كيف وصلت حمالة ليسا الصدرية الوصول الى استوديو جايسون |
Lee Strasberg'in yönettiği Actors Studio'ya katılmak Marilyn için önemli bir adımdı. | Open Subtitles | كان يُعد ذلك منفعة لــ مارلين أن تكون عضوة في استوديو التمثيل التابع لــ لي ستراسبيرج |
Yani, onlar parasını benim verdiğim şarkıları stüdyoda kaydediyorlar. | Open Subtitles | يسجلون هذه الأغاني في استوديو أدفع نفقاته |
Son zamanlarda şu yeni kayıt stüdyosunun inşaası ile uğraşmakla meşguldüm de. | Open Subtitles | أنا فقط مشغوله جدا لانني احاول ان انتهي من استوديو التسجيل قريبا |
stüdyo Müze 60'lı yılların sonlarında kuruldu. | TED | قد تأسس استوديو المتحف في أواخر الستينات. |
O garajdaki arabalarımıza bakar ve onu üstlendiği bir stüdyo çalıştırır. | Open Subtitles | أنه يعتنى بسياراتنا فى الجاراج ولديه استوديو فوق الجاراج |
stüdyo 54...şu herkesin konuştuğu müthiş kulüp değil mi? | Open Subtitles | استوديو 54 ان الكبير هو ان الجميع ديسكو الحديث عن |
stüdyo bizi alması için bir limuzin gönderecek mi? -Hayır. | Open Subtitles | هل تعتقد أن استوديو بإرسال سيارة ليموزين لتلتقط لنا؟ |
Bir stüdyo açıp küçük kızlara dans etmeyi öğretti. | Open Subtitles | لقد افتتحت استوديو وعلّمت الفتيات الصغيرات كيفيّة الرقص |
Eğer haklıysanız ve o bu bölgedense Şehirde bir stüdyosu olması gerekir | Open Subtitles | حسنا اذا انت محق وهو من هنا من المحتمل عنده استوديو في البلدة |
Bugün bir alman televizyon stüdyosu satın aldım. | Open Subtitles | اشتريت استوديو تلفزيونياً ألمانياً اليوم |
Bir film stüdyosu olmakla birlikte aynı zamanda spor salonu da. | Open Subtitles | إنه ليس مجرد استوديو إنه يعتبر ساحة لعب أيضاً |
Bu insanların hepsi film stüdyosu sahibi. | Open Subtitles | هناك جميع أنواع الناس في استوديو التصوير |
Kayıt stüdyosunda staj yapıyorum ve işimi dinlemek isteyen yasal müzik yapımcısı var. | Open Subtitles | أنا أتدرب في استوديو تسجيل وهناك منتج موسيقى شرعي يود سماع عملي |
Bugün Studio Ghibli en son projesini duyuracak. | Open Subtitles | اليومءسيعلن استوديو قيبلي عن مشاريعهم الأخيرة |
Yüksek kalite, çok kanallı, stüdyoda kaydedilir, karıştırılır ve hazırlanır. | Open Subtitles | جودة عالية, قنوات مضاعفة, استوديو تسجيل, دامجين, و مهندسين. |
Ve sonunda 1 Mayıs'ta, Oprah'ın stüdyosunun etrafına sarıldık ve dikkatini çektik. | TED | وأخيرا، في فاتح ماي، تمركزنا حول استوديو أُوبرا وحصلنا على انتباهها. |
Londra'da binaların tasarımına özel bir yaklaşımı olan bir stüdyom var. | TED | لدي استوديو في لندن بنهج معين لتصميم المباني. |
Genel Müdür Eom'u alıştırma stüdyosuna götürürüm. | Open Subtitles | فأنا سأرافق المدير ايوم الى استوديو التدريب |
Neyse. Rüyaların gerçek olduğu yere, Muppet Stüdyoları'na hoş geldiniz. | Open Subtitles | على أي حال, مرحباً بكم في استوديو الدُمي |
İlk kayıt stüdyomuz buydu, süpürge dolabıydı. | TED | وكان ذلك اول استوديو لنا للتسجيل، والذي هو خزانة المكانس. |
Dans stüdyosundan, gerçek sete. | Open Subtitles | من استوديو الرقص إلى الوضع الفعلى، |
Kendi stüdyomu açıyorum. | Open Subtitles | سأفتتح استوديو خاص بي |